506 sayılı Yasanın değişik 80. maddesinde Kurumun prim vb. alacakları için genel kuraldan ayrılan bir temerrüt faizi düzenlemesine yer verildiği, her ne kadar burada gecikme zammından söz edilmekte ise de, prim borcunun zamanında ödenmemesi halinde Kurumca talep edilecek karşılık kamu hukuku karakterli bir para alacağı için öngörülen (nitelikli) temerrüt faizinden ibaret olup, genel ilke uyarınca buna ayrıca temerrüt faizi yürütülmesine yasaca olanak bulunmadığı-
Şikayetçi ipotek borçlularına, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun kamu düzeninden ve takip şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
İpotek borçlusu ve kredi sözleşmesinde kefile çıkartılan ihtarname, şikayetçinin ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesindeki adresine tebliğe çıkarılmamış olduğundan, yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığı ve borçluya icra emri gönderilmek suretiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasının mümkün olmadığı, bu durumda, ipotek borçlusu ve kredi sözleşmesinin kefiline gönderilen icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçluya muacceliyet ihtarının tebliğ edilmediğine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesi isabetli olmakla birlikte icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken anılan karar ile ............. İcra Müdürlüğünün ................... Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de; anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Borçlu .............. A.Ş.’ye çıkarılan hesap kat ihtarlarının “tebliğ evrakı adreste şirket yetkilisi dışarıda/iş takibinde olduğundan daimi çalışanı ................(güvenlik) imzasına tebliğ edildi.” şerhi ile 18.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği ancak tebligat mazbatasında Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesine uyulmadığından tebliğ işlemi usulsüz olup, borçlu tarafından bu husus en geç icra emri tebliğ tarihi olan 15.08.2019 tarihinde öğrenilmiş olduğundan, icra mahkemesine yapılan 21.08.2019 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, bu durumda, şikayetçi borçluya usulüne uygun tebliğ edilmiş ihtarname bulunmadığından, davalı/alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçilmesi ve borçluya İİK'nın 150/ı maddesine göre icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı, alacaklı banka tarafından, kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermeyen limit ipoteğine dayalı olarak borçluya usulüne uygun ihtarname tebliği sağlanmadan, borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve borçluya örnek 6 icra emri gönderilemez ise de, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermemesinin, alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yapılmasına engel olmadığı-
Alacaklı banka tarafından borçlu davacı aleyhinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin iptaline ilişkin davada, icra takibinin dayanağı tüketici kredisinden kaynaklanmakta ise de; borçlunun talebinin takip hukukuna yönelik itiraz niteliğinde olduğundan, başvuruyu esastan inceleme ve değerlendirme görevinin icra mahkemesine ait olduğu-
İpotek kesin borç ipoteği olsa dahi, ipotek veren 3.kişiye hesap özetinin tebliği zorunlu değilse de, 3.kişi yönünden borcun muaccel olabilmesi için TMK 887. maddesi gereğince kendisine ihtarat yapılmasının takip koşulu olacağı-
İpotekli taşınmaz malikine takipten önce çıkarılan hesap kat ihtarının usulsüzlüğü gerekçesiyle icra emri iptal edildikten sonra, aynı takipte borçlu aleyhine yeniden düzenlenen hesap kat ihtarı tebliğ edilerek icra emri gönderilemeyeceği-.
TBK'nun 586. maddesinde müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmadığı- Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sözleşmede TBK'nın 590/3. maddesinde belirtilen şekilde bir muacceliyet koşulu olarak belirtilmediği takdirde, sadece kefilin temerrüte düşürülmesi ile ilgili bir sorun olduğu- Mahkemece kredi sözleşmesi getirtilerek, asıl borçlunun bankaya bildirdiği adrese yapılacak tebligatın geçerli olup olmayacağına ilişkin hükümler incelenerek, TBK'nun 586. ve 590/3. maddesi değerlendirilerek, neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği-
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.