İcra mahkemesince “imza itirazı”nda haklı çıkmış olan taraf vekili lehine “maktu” yerine “nisbi” vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen, Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nın raporu ile, takip dayanağı çekteki borçlu adına atfen atılı imzanın borçlu eli ürünü olmadığının rapor edildiği davada, süresinde imzaya itiraz eden borçlu hakkında TCK. 158/1-f gereğince yargılama yapılması için asliye ceza mahkemesince 'görevsizlik kararı' verilmiş olmasının, takip konusu çekte borçluyu sorumlu kılacak imzasının bulunmadığı sonucunu değiştirmeyeceği-
Tebligat parçası üzerinde, tebligat yapılacak adresin adres kayıt sistemindeki adres olduğunun yazılı bulunması halinde, bu adresin tebliğ tarihi itibariyle muhatabın, adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olması halinde, muhatap o adreste hiç oturmamış dahi olsa bu adrese yapılacak tebligatın geçerli olacağı-
Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her erginin kısıtlanacağı ve vasi tayini ile birlikte yargılamaya vasiye karşı devam olunmasının zorunlu olacağı-
Sahte imza iddiası ile açılan kamu davasında alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarında bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşıldığından, davacının takibe konu bonodan dolayı sorumlu tutulamayacağı-
İmzaya yönelik itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın imzaya itirazın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
Ciro yoluyla senet alacaklısı olan cirantanın senet borçlusuyla doğrudan ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığını bilemeyeceği dikkate alınmadan imza itirazından dolayı senet alacaklısı ciranta hakkında tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı-
«İmza» itirazına (inkarına) ilişkin uyuşmazlıklarda, ‘imzanın borçluya (davacıya) ait olduğu’ hususunun alacaklı (davalı) tarafından ispat edilmesi gerekeceği, borçludan olumsuzu ispat etmesinin istenemeyeceği—İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının icra mahkemesince saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemeside çözümlenemeyeceği, bu durumda borçluya olumsuz tesbit davası açma külfetinin yüklenemeyeceği (Bu nedenle de, bu durumda icra mahkemesince «imza itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği)—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.