Mahkemece kalkmış (düşmüş) hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
İİK.da haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin, yeni bir haciz olduğu- Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği ve daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmayacağı- Taşınmazlar borçlu şirket adına kayıtlı iken, taşınmazların tapu kaydına ihtiyati haciz konmuş, haczin kesin hacze dönüşmesinden sonra 1 yıllık satış isteme süresi dolmadan, alacaklının talebi üzerine yeniden hacizler konulmuş olup sonraki hacizlerin, ilk haciz düşmeden konulduğundan geçerli olduğu ve taşınmazların üçüncü kişiye hacizle yüklü olarak satılmış olduğu ve bu nedenle; taşınmazlara konulan ilk haciz geçerliliğini koruduğundan ve bu sırada taşınmazlar hacizle yüklü olarak üçüncü kişiye satılmış olduğundan; "hacizlerin düştüğünün ve taşınmazların hacizlerin düşmesinden sonra üçüncü kişi tarafından alındığı"nın kabul edilemeyeceği-
Alacaklının kanunî süresi içinde (İİK. mad. 106) satış istemesine rağmen ihalenin -örneğin; alıcı çıkmaması nedeniyle- gerçekleşmemesi halinde alacaklının önce «satış talebi»nin ve tapuya haczin konulmasından itibaren iki yıl geçince de «haciz»in düşeceği (bu hacze artık sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı)—
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
«Hacizli taşınmazın imar durumunun sorularak kıymet takdiri yapılmasının istenmesi»nin «satış talebi» niteliğinde sayılamayacağı ve bu nedenle haczin düşmesini önleyemeyeceği-
Bankanın alacağının -4389 sayılı Bankalar Kanunu’na 5020 sayılı yasayla eklenen Ek 5 nci madde çerçevesinde- tahsili için, “üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmamak” şartının arandığı- İlk kesin hacizden önce konulan ihtiyati hacizlerin, IİK’nın 100’üncü maddesindeki koşulları taşıyıp taşımadıkları kararın gerekçesinde açıklanmadan ilk kesin hacze iştirak ettirilmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Bedeli paylaşıma konu mal için konulan haczin düşüp düşmediğinin her dosya için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği- Hacizlerin yenilenmesi hâlinde yenilenen haczin, yenilendiği tarih itibarıyla yeni bir haciz olduğu ve ilk haczin devamı niteliğinde olmadığı, yenilenen haciz tarihinin, ilk konulan haciz tarihinden itibaren sonuç doğuracak şekilde kabul edilemeyeceği- Sıra cetvelinde sadece kendilerine pay ayrılan alacaklıların değil, tüm alacaklıların gösterilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu- Borçlunun, taşınmaz üzerine konulan hacizden en geç icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe tarihi ve kıymet takdirine itiraz duruşmasında haberdar olduğu ve bu tarihler itibariyle şikayetin 7 günlük sürede yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunda haczin yenilenmesi diye bir müessesenin olmadığı, aynı takip dosyasından konulan her haciz yeni bir haciz olacağından borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu- Borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk hacze ilişkin İİK. 103. madde davetiyesinin borçluya tebliğ edildiği, ancak daha sonra taşınmaz üzerine yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun şikayet tarihinden daha evvel öğrendiği iddia edilmediği ve öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı anlaşıldığından borçlunun son hacze yönelik meskeniyet şikayetinin yasal sürede yapıldığının kabul edileceği-
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmadığı her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı-
Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde, icra mahkemesince «takibin iptaline» değil, «icranın geri bırakılmasına» karar verilmesi gerekeceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.