Şikayete konu takip dosyasında şikayetçi borçlunun satış ilanı tebligatına ilişkin mazbata üzerindeki tebliğ tarihi olan 14.10.2021 tarihinden çok sonra UYAP vatandaş portalından takip dosyasına erişim sağladığı ve anılan tebliğ mazbatasının dosyaya dönen ve UYAP sistemine taranan parçasının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerine göre 21.11.2021 tarih ve 13:24'te " yine şikayete konu ihaleye yönelik hazırlanan 06.10.2021 tarihli satış ilanının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerinde 20.11.2021 tarih ve 12:24'de, "aynı ihaleye ilişkin 06.10.2021 tarihli satış kararının UYAP evrak işlem kütüğü bilgilerinde ise 09.11.2022 tarih ve 12:02'de "doküman okuma" olarak kayıtlarının bulunduğu görüldüğünden, şikayetçi borçlunun UYAP sisteminden doküman okuma şeklindeki öğrenme tarihinin ihale tarihi olan 18.11.2021 tarihinden sonra olduğunun kabulü gerekeceği, borçlunun satıştan ihale tarihinden önce haberdar olduğu yönündeki bölge adliye mahkemesinin gerekçesinin bu nedenle doğru olmadığı-
Vekilini azleden ve bu durumu satış dosyasına bildirmeyen tarafa, satış gününün duyurulmamasında bir usulsüzlük bulunmadığı—
Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılabileceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 27.03.2017 T. E: 2016/28146, K: 4648-
"İhaleye fesat karıştırıldığı yönündeki iddiaların soyut beyanlar olduğu", "kıymet takdirine itiraz etmeyen şikayetçinin bu hususa dayanarak ihalenin feshini isteyemeyeceği", "taşınmazın niteliği dikkate alındığında satış ilanının yerel gazetede yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı", "hissedarlara hazırlık aşamasında tebligatların usulsüz yapıldığının ilgililer tarafından ileri sürülmediği", "ihalenin feshi istemiyle açılan davanın ilgililerin tamamı tarafından kabul edilmediği" gözetildiğinde ortaklığın giderilmesi davası sonunda yapılan ihalenin feshi istemiyle açılan davanın reddi gerektiği-
Fesat iddiasında bulunulması halinde, fesada ıttıla tarihinden itibaren şikayet süresi başlayacağından, ıttıla tarihi tespit edilerek, bu iddiaya ilişkin şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasında yapılan tebligatlar esas alınarak icra takibinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı- Satış ilanının tebliğ edildiği tarihte yürürlükte olan 6099 sayılı kanun ile değişik 35/2. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi, muhatabın, adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresinin bulunmaması şartına bağlandığından, şikayetçi borçlunun adres kayıt sisteminde adresi bulunup bulunmadığı belirlenmeden anılan maddeye  göre yapılan tebligatın usulüne uygun kabul edilmesi mümkün olmadığı- Borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan ihalenin feshine karar verilmesinin gerekeceği-
«Hesap kat ihtarının kefile tebliğ edilmemiş olması»nın ihalenin feshine neden olmayacağı—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.