İİK.nun 277 vd.na göre açılan tasarrufun iptâli davalarından "iptâl kararı" verilmesi için, borcun doğum tarihinin, iptâle konu tasarruftan önce olması gerektiğinden, takip konusu senedin (bononun) borcun doğduğu anda düzenlenmiş olması halinde, "borcun doğduğu tarihin senedin düzenlenmesi tarihi" olarak kabulü gerekeceği, fakat davacı alacaklarının "temel borç ilişkisinin (borcun gerçek doğum tarihinin) senedin düzenlenme tarihinden önce doğduğunu" ileri sürmesi halinde, bu hususu kanıtlaması için imkan tanınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği–
Üçüncü kişinin açtığı “istihkak” davasının, İİK. mad. 97/11 uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulüne tabi olduğu, dava ret ile sonuçlandığına göre peşin harcın maktu karar ve ilam harcına mahsubu ile bakiyenin davacıdan tahsili gerekeceği, mahkemece nispi karar ve ilam harcının davalıya yükletilmesinin hatalı olduğu--
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, takibe konu alacağın konut finansmanından kaynaklandığı da dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine %20 para cezasına hükmedilmesinin gerekeceği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğu, kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağı, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
İhalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği- Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağı-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği ve bu hükmün kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanacağı-
200.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın 237.200,00 TL'ye ihale edildiği, dolayısıyla satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu görülmekle birlikte, Bölge Adliye Mahkemesince isabetli olacak şekilde, borçlunun şikayet ve istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü İİK’nun 150/e maddesi yönünden inceleme yapılması yerinde ise de; mahkeme kararı kaldırılarak yeniden verilecek karar ile ihalenin feshi talebinin esastan reddi ile birlikte ihale bedeli üzerinden para cezasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış olup, 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nun 134/5-3. maddesi gereğince tespit edilecek oran üzerinden para cezasına hükmedilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiği-
Kamu düzenine ilişkin hususların aleyhe bozma yasağının istisnası olarak kabul edildiği- Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hakkın hukukça değer taşımayacağı (9.5.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)- Benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E-2004/19 K. sayılı kararı)-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.