Kamu düzenine ilişkin hususların aleyhe bozma yasağının istisnası olarak kabul edildiği- Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış hakkın hukukça değer taşımayacağı (9.5.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)- Benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E-2004/19 K. sayılı kararı)-
İhalenin feshine ilişkin şikayet, görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa, mahkemece evrak üzerinde inceleme ile başvuru tarihinden itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verileceği ve bu kararların kesin olduğu-
HMK’nun 20. maddesi uyarınca, icra mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren mahkemeye başvurularak, “dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi”nin talep edilmesi, aksi takdirde bu mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
TMK’nun 713/1. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda davanın aynı zamanda yasal hasım durumunda bulunan ve taşınmazın köy sınırları içerisinde bulunduğu da gözetilerek Hazine'ye yöneltilmesi gerekeceği-
İİK.nun 149/a maddesinin yollaması gereği aynı yasanın 33-1 maddesi gereği, icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde icra mahkemesine itirazda bulunulabileceği-
Katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesinin gerekeceği-
Kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği-
HMK'nun 20. madde hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kararın alacaklı tarafça temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
Tasarrufun iptali davasının feragat nedeni ile reddi halinde AAÜT 6/1 maddesi gereğince vekalet ücretinin takdir edilmesi gerektiği, yargılama giderinin bu halinin davacının yararına olduğu- Dava konularından bir bağımsız bölümle ilgili dava öncesinde esastan reddedilmiş ve kesinleşmiş bulunmasına rağmen "feragat nedeni ile reddine karar verilmesi" ve yine dava konularından diğer bir bağımsız bölüm ile ilgili davalar reddedilmiş ve bu husus bozma nedenlerinden sayılmayarak kesinleştiği halde, bu bağımsız bölümler ile ilgili olarak kazanılmış hak ilkesi bertaraf edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İİK. mad. 134/2 uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edielceği, kamu düzenine ilişkin bu emredici hükme aykırılık halinde aleyhe bozma ilkesinin de nazara alınamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.