6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasında davalının yargılama sırasında öldüğü ve mirasçılarının mirası red ettiği, tereke dosyasından mirasın iflas yolu ile tasfiyesine karar verildiği kararın kesinleştiği ve tasfiye memurlarının tayin edildiği anlaşıldığından, davanın terekeye atanan tasfiye memuru huzuruyla görülmesi gerektiğinden taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiği- Kamu borçlusu dava dışı şirketin ortakları olan davalılar aleyhine yapılan takibin kesinleştiği anlaşılmış olup dava koşullarının yargılama sırasında tamamlanması halinde, artık ön koşul yokluğundan reddinin mümkün olmadığı, işin esasına girilerek 6183 s. K. mad. 24 vd. koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalılar hakkındaki takibin kesinleşmediğinden bahisle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
"3116 Sayılı Orman Kanunu'nun 5663 sayılı Kanun'la değişik 1/e maddesine göre çıkarılan "Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tesbitine Ait Yönetmelik" ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonları yasal olup yaptıkları işlemler de geçerli olup orman sınırlandırması kapsamında iken söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında, özel kanunlar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesinin gerekeceği-
Derneğin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin yollaması ile Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanacağı ve organların hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokacakları-
Orman niteliği ile hazine adına kayıtlı taşınmazla ilgili kadastro tespitine itiraz davasında orman idaresi ve hazinenin zorunlu dava arkadaşı olduğu-
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davası-
Takip borçlusu haciz sırasında hazır bulunmuş, haczedilen taşınırların 3. kişiye ait olduğunu bildirmiş ve alacaklı ile arasında uyuşmazlık çıkarmış olduğundan alacaklının açtığı istihkak davasında borçlunun, üçüncü kişi ile birlikte davalı tarafta zorunlu dava arkadaşı olduğu ve 3. kişi yanında borçlunun da davalı sıfatıyla yer alması gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince şirketin sınırlı olarak ihyasına karar verilmesine rağmen, davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yolu başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle sınırlamanın kaldırılarak ihya kararı verilmesinin, kanuna aykırı olup bu yönden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasının gerektiği-
Kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmış olan davalıya usulünce dava dilekçesinin tebliğ edilip, ortaya koyacağı delillerin toplanıp, savunmalarının da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Kiralananın tahliyesi(icra)-
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesinin iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesinin ve davanın süratle sonuçlandırabilmesinin öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmesi ile mümkün olacağı kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesinin usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabileceği boşanan eşlere tebligat yapılırken boşanmadan sonraki ikametlerinin belirlenmeden tebligatın eski eşe yapılmasının usulsüz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.