8. HD. 04.03.2019 T. E: 2018/10417, K: 2173-
Davalı yüklenicilerin sözleşmeye konu inşaatın yapılacağı tüm taşınmazların diğer paydaşları ile sözleşme imzalayıp imzalamadıkları, imzalamamışlarsa dava konusu sözleşmeye onay verip vermediklerinin araştırılarak, diğer paydaşlarla sözleşme yapılmamış ya da sözleşmeye onay vermemiş iseler, davacılar ile davalılar arasındaki sözleşmenin geçersiz olup sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının mirasın resmen tasfiyesi davasında itiraz alacağın varlığına yönelik olduğundan davanın tasfiye memuruna yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarında, borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişilerin zorunlu dava arkadaş olduğu- Üçüncü kişiden dördüncü kişiye devir olması halinde davacı alacaklının isterse davayı bedele dönüştüreceği, dilerse dördüncü kişiye de dava açarak tasarrufun iptalini isteyebileceği- Davalı borçlu yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu- Davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve fer'ilerine şamil olmak üzere davalı üçüncü kişinin tazminat ile sorumlu tutulması gerekirken ve takip dosyasında ferilerinin işlemeye devam ediyor olmasına göre faize hükmedilmeksizin takip konusu alacak ve ferilerini geçmemek üzere davalı üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerekirken tekrar faize hükmedilmesi ve takip dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı tutulmamasının hatalı olduğu-
İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesinin talep tarihinden itibaren 20 gün içerisinde duruşma yapacağı ve taraflar gelmese bile icap eden kararı vereceği-
İş kazası nedeniyle yapılan tedavi giderinin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamında tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatı, birleşen dava, rucüan tazminat istemi-
Dava dilekçesinde, davalının ortak alan bahçe kısmına tente yaptırmak sureti ile müdahalede bulunduğundan, imalatın kali ile eski hale getirilemesine karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun eşi, davalının da davalı borçlunun kayınvalidesi olduğunun anlaşılmasına göre, davalı üçüncü kişi ve davalı kayınvalidenin İİK. 280/1 hükmü gereğince davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişiler olmalarına göre davalı verilen "tasarrufun iptaline" ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesinin bir unsuru (şartı) çekişmeli ise; bu unsurun varlığının da aynı değerde yazılı bir delille, ya da kesin delil niteliğindeki yemin delili ile kanıtlanması gerektiği- Başlı başına delil kabul edilemeyeceği tartışmasız olan isticvap davetiyesi göndermek suretiyle, davalının da duruşmalara katılmaması karşısında, davacının aylık kira bedelini ispatladığının kabulü mümkün olmadığı gibi bu kabul şekli yasal da olmadığı, kaldı ki açıklandığı gibi, kira sözleşmesinde nizalı döneme ait belli bir kira tutarı veya artırım oranı da yazılı bulunmadığından isticvapa uyulmamakla belli bir miktarın kabul edildiğinden bahsetmenin de mümkün olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.