«Dava konusu mallar üzerindeki haczin -mülkiyet, rehin vb. iddialarına dayalı olarak- kaldırılması» istemiyle yapılan başvurunun «istihkak davası» niteliğinde olduğu, dilekçede «şikayetçi», «şikayet» sözcüklerinin geçmiş olmasının -HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) gereğince hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan- bu sonucu değiştirmeyeceği–
Mülkiyeti davacının eşine ait olan aile konutu üzerine, davalı kooperatif lehine, davacı eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin davada kayıt maliki olan davacının eşinin hak ve çıkarlarını etkileyebilecek nitelikte olduğundan davacının eşinin de davaya dahil edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı, ne var ki, somut olayda yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı adreste tanınmadığından iade edilmesi üzerine yeniden tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacıya süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Hata nedenine dayanan bozma istekleri için, yerinde keşif yapılması gerektiği—
Mahkemece, tapu kayıt maliki ... kızı ...'nun Mısır'da oturduğuna dair tapu kaydındaki şerh ile nüfus kayıtlarına göre beş çocuğunun olması, davalı vekili tarafından sunulan yabancı ülke veraset ilamı da dikkate alınarak mirasçılarının kesin bir biçimde saptanabilmesi için hasımlı olarak mirasçılık belgesinin alınıp dosyaya konulması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, mirasçılık belgesine göre belirlenecek mirasçıların davaya dahil edilmelerinin sağlanarak davaya devam edilmesi gerekeceği- Dava konusu .......... parselin edinme sebebine dayanak tespit tutanağı, ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kaydı ve dayanakları ilgili kurumlardan getirtilerek “...maliki 20 yıl önce ölmüş...” hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin üzerinde durulmadan ölüm sebebine dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
M.arın mülkiyetinin Hazine'ye, yararlanma hakkı ise sınırları içerisinde bulunan köy belde veya belediye halkına ait bulunduğu gözetilerek, dava konusu mera parseli köy sınırları içerisinde bulunduğundan yasal hasım durumunda bulunan köy tüzel kişiliğine TMK.'nun 713/3. fıkrası gereğince davanın yöneltilmesi gerekeceği-
Borçlunun iflas etmiş olması halinde, dava dilekçesinin bir örneğinin iflas idaresine gönderilerek, davaya dahil edilmesi gerekeceği-
Tebligat Kanunu'nun 13. maddesi ile ilgili Tüzüğün 18. maddesine göre; hükmi şahıs adına tebliği alacak kişinin işyerinde bulunmama sebebinin tebligat mazbatasına yazılmamış olması nedeniyle tebligatın geçerli olduğundan söz edilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.