İstihkak davasında “davalı” olarak alacaklı yerine borçlunun adının yazılmasının maddi hataya dayalı olduğunun farz edilerek, ilk oturumdan önce yanlışlığın farkına varan davacı üçüncü kişi vekilinin alacaklıyı davaya dahil etmiş olması nedeniyle, taraf teşkilinin sağlanmış olduğu kabul edilerek, davanın esasının incelenmesi gerekeceği-
Davalı parsel paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna göre, usule uygun dava açan davacılar yönünden davayı kabul eden davalılar R., F.A. ve R.S. üzerindeki paylara düşen davacıların miras paylarının hesaplanarak hüküm kurulmasının gerekeceği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Taşınmazın, davacı ve ölen eşin aile konutu olarak birlikte oturdukları konut olup olmadığı hususu çekişmeli olduğuna göre; bu hususun tarafların gösterecekleri deliller çerçevesinde araştırılıp belirlenmesi gerektiği- Davaya konu taşınmazın tapu kaydı getirtilerek kayıt malikinin tespiti, miras bırakan adına kayıtlı ise murisin diğer yasal mirasçılarının da davalı sıfatı ile davaya dahil edilerek, tebligat yapılmak suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve taraflara delil bildirme imkanı tanınması ve bildirildiği takdirde delillerinin toplanarak ulaşılacak sonuç uyarınca tespit isteği hakkında bir hüküm kurulmasının gerektiği- 
Davanın baba tarafından anaya ve küçüğe karşı açılıp, tanımanın iptaline ilişkin olup küçüğe kayyım tayin ettirilerek davanın kayyıma da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanması gerektiği- Baba tarafından açılan tanımanın iptali istemine ilişkin davada, mahkemenin belirleyeceği resmi bir kuruluştan DNA incelemesi yaptırılması gerektiği- Tanımanın iptali davası açma ve bu davayı takip etme, şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede özel yetkinin varlığını gerektirdiği-
Aynı zamanda kat maliki de olan yöneticinin kendisine ait bağımsız bölümdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedeli ile ortak yerlerdeki eksik iş ve ayıplı imalatların bedelinden tapudaki arsa payına düşen kısmın tahsilini talep edebileceği-
Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan tescil davasında; hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca ilgili kamu tüzel kişileri olarak davada taraf olarak yer almaları gerektiği-
Şirketin ihyasına ilişkin kararın TTK. m. 547 kapsamında "ek tasfiye" niteliğinde olup olmadığı, ihyasına karar verilen şirkete TTK. m 547/2 kapsamında tasfiye memurunun atanıp tescil ve ilanına karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
İstihkak davalarında yetki itirazının, ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebileceği, icra mahkemesince kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği-
Dosya incelemesinden; dava dilekçesi ve gerekçeli kararın usulüne uygun olarak mirasçıya tebliğ edildiği ve adı geçenin davadan usulüne uygun şekilde haber verildiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanamadığından mahkemece, temyiz eden mirasçı A.Ç.' nin adresine usulüne uygun olarak tebligat yapılarak, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.