“Takibin kesinleşmesinden sonra oluşan zamanaşımı” nedeniyle icra mahkemesine başvurmuş olan borçlunun yazmış olduğu dilekçede alacaklının ismini ve soyadını -“Y. A.” yerine “S. A.” şeklinde- yanlış yazmış olmasının “maddi hata” kabul edilerek, icra mahkemesince yargılamanın sonuçlandırılması gerekeceği-
Davalının mernis adresinin başka bir yer olduğu halde, yapılan tebligatın ilgisiz yerde gerçekleştiği anlaşıldığından, davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan ve taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-
Mahkemece, öncelikle Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili diğer kurumlardan davalının sahadaki faaliyetlerinin talebe konu tarihler itibariyle devam edip etmediği de araştırılmak suretiyle, davalıca dosyaya ibraz edilen diğer bilgi ve belgeler tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek, davalı .............. Nakliyet Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin talep tarihi itibariyle davaya konu alanda faaliyetlerine devam edip etmediği araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteği-
Borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan her ikisininde davalı olarak gösterilmesi gerektiği-
Davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin, davalı şirketin yetkili mümessillerinin hangi nedenle tebligat alamayacak durumda oldukları belirtilmeksizin, adresteki iş yerinde daimi çalışanı ...... imzasına tebliğ edildiği, bu nedenle dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin davalı şirkete Tebligat Yasası ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin kabul edilemeyeceği-
Üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, icra müdürünün sebepsiz olarak yapmadığı İİK'nın 96. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında öngörülen işlemlerin yapılmasının sağlanması değil, ticari işletme rehni sebebiyle rüçhanlı alacaklı olduklarının kabulünün talep edilmesine ilişkin olup, başvurunun bu hâli ile İİK'nın 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olduğu-
Önalım hakkı tapuda yapılan resmi satış senedi ile kullanılabilir hale geleceğinden ve ortada yasal şekilde önalım hakkından vazgeçme söz konusu olmadığından anılan adi ve harici şekilde düzenlenmiş satış senetlerinin varlığının kullanılabilir hale gelmiş önalım hakkını bertaraf etmeyeceği-
Tarafta değil, temsilcide yanılmanın HMK m.124/4 uyarınca kabul edilebilir bir hata sayılıp, hakim tarafından taraf değişikliği talebinin re'sen kabul edileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.