Önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin davada, davacının Lübnan uyruklu olması sebebiyle Lübnan mahkemelerinden alınmış mirasçılık belgesine istinaden Türk mahkemelerinde işlem yapılamayacağı-
17. HD. 01.10.2019 T. E: 2016/20452, K: 8754-
 Davalı Okul Aile Birliğinin tüzel kişiliği bulunmadığından pasif husumet ehliyeti de bulunmadığı ancak Okul Aile Birliğine karşı açılan davanın Milli Eğitim Bakanlığı'na karşı açıldığının kabul edilmesi gerektiği-
Davaya konu taşınmazın paydaşları arasında küçük bulunması halinde velayet hakkına sahip olan anne ve babaları onları temsile yetkili olduğundan paydaşlığın giderilmesi davalarında onların hasım gösterileceği, veli sıfatıyla hareket eden anne ve babanın hakimden izin almasının gerekmeyeceği, ancak velinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışmakta veya bu kişilerin bir engeli olması durumunda Medeni Kanun'un 376. maddesine göre sulh hukuk mahkemesi tarafından tayin edilen kayyım vasıtasıyla davaya devam olunacağı-
Davalının dava devam ederken iflâs etmesi halinde, husumetin iflâs idaresine yöneltilmesi gerekeceği–
İİK'nun 68. maddesine dayalı itirazın kaldırılması talebinde, İİK'nun 70. maddesi uyarınca icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak, tarafların iddia ve delilleri alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Tasarruf tarihi ile haciz tarihi arasında 2 yıllık sürenin geçmesi halinde, İİK.nun 278. maddesinin uygulanamayacağı- İİK. mad. 280 uyarınca, taşınmazı borçlu davalıdan satın alanların borçlu davalının ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğunun kanıtlanması gerektiği- Borçlu murisin ölümü üzerine mirasçı olarak kalan eşi ve 2 çocuğunun mirası reddetmeleri halinde, TMK. mad. 612 uyarınca, mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği ve bu nedenle durum mahallin sulh hakimine bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunması gerektiği- Dava konusu parselleri satan borçlu şirket ile satın alan şirketin aynı iş kolunda faaliyette bulundukları ve satılan taşınmazın işyeri olduğu anlaşıldığından, üçüncü kişi konumundaki Ltd. Şti.nin borçlu davalı şirket ile aynı iş kolunda faaliyette bulunması nedeniyle borçlu davalının alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olup olmadığı hususunda araştırma yapılması, tasarrufa konu olan yerin fabrika binası olması nedeniyle İİK. mad. 280/son maddesinde yazılı ticari işletmenin devri niteliğinde olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhinin alacaklılarına ve ipotek lehtarına karşı da dava açılarak ve dava açıldığı takdirde açılan davalar bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İlanen tebligatın geçerli olması için muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi öncelikle araştırılması gerektiği-
; kesinleşen takip nedeniyle kiralananın tahliyesi istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.