2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi hükmünce talep bir tam yargı davası niteliğinde olduğundan, bu davalara bakma görevinin idari yargı yerine ait olduğu- 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetileceği-
Davalı Karaköy Köy Muhtarlığı kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde ise idari yargı görevli olduğundan, davalı muhtarlık yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Davalılardan İ. Ekşi/Parkverde İnşaat Taahhüt tarafından 17 numaralı parselde yapılan inşaatın zemin çalışmaları sırasında, 29 numaralı parsel sınırında yer alan kirli su ve yağmur su kanalı olarak tanımlanan hattın künklerinin parçalanması, usulüne uygun onarılmaması ve sonrasında gerçekleşen yoğun yağış nedeniyle meydana gelen su baskınında 30 nolu parseldeki binanın kapalı otoparkında bulunan davacı şirkete ait aracın zarar görmüş olması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemi-
«Beyanlar hanesi»ndeki hakların, tescilin aksine aynî hak doğurucu nitelikte olmadığı–
Mahkemece, davalılardan Milli Savunma Bakanlığı'na karşı açılan davada yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi yerine pasif husumet yokluğundan ret kararı verilmesinin usul ve yasaya mutlak aykırılık oluşturduğu- Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin hizmet kusuru niteliğinde olduğu, idare’nin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekeceği-
Hukuka aykırı eylem 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası kapsamında yer alan karayolu üzerinde meydana gelmiş olup TCDD Yolları İşletmesine ait trenin hemzemin geçitte üçüncü şahıslara verdiği zarardan dolayı açılacak tazminat davasının çözüm yerinin Adli Yargı olduğu-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinin, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturacağı, bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği, bu tür işlerin, 6100 sayılı HMK’nin 382/(2). fıkrasının ç-1) bendi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanun'un 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği ve işin niteliği itibarıyla maktu harç alınacağı, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçılarının isteyebileceği-
HMK’nın 177. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, bozma sonrası, maddi ve manevi tazminat-ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabilmesine imkân getirildiği-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.