Trafik siciline kayıtlı araçlar hakkında açılan istihkak davaları sonucunda, «trafik kaydının iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği–
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin  04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Davalının iyiniyet savunmasına itibar edilemeyeceğinin açık olduğu, ne var ki; davalı ...’nın, ........ parsel sayılı taşınmazın kendi adına tapuda tescil tarihinden sonra binayı inşa etmeye başladığı dikkate alındığında, inşa edilen binanın asgari levazım bedelinin belirlenmesi, davacıya bedelin depo edilmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kadastral parselin ihyası isteği-
3. HD. 11.09.2018 T. E: 2017/10926, K: 8303-
Yargı yetkisi kullanılırken Anayasa ve yasaların belirlediği bu çerçeve dışına çıkılarak, ilgili olduğu alanlarda bağlayıcılığından kuşku duyulmayan, kesinleşmiş Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararının, usul ve yasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğu ve yeterli gerekçeyi taşımadığı vurgulanarak hüküm kurulmasının isabetsiz olacağı, yerel mahkemece, davalının “yetersizlik nedeniyle uzman jandarma statüsüne son verme işleminin hukuka uygun olduğu” yönündeki Yüksek Askeri İdare Mahkemesi kararı göz önünde tutularak, yüklenme, kefalet senedi ve bunlara ilişkin yasal düzenlemeler de dikkate alınarak, yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulması gerekeceği-
İçtihadı birleştirme kararlarının geçmişe etkili sonuç doğurmayacağı belirtilerek içtihadı birleştirme kararı verilmeden önceki dönemler için bu karara aykırı şekilde uygulanmış vergilendirme işlemlerinin Vergi Usul Kanunu'nun ilgili maddesi kapsamında vergi hatası olarak değerlendirilmeyeceği- İçtihadı birleştirme kararının etkisi ve vergi hatası bağlamında yapılan değerlendirmenin, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı yönünden de dikkate alınması gerektiği ve vergilendirme işleminin dayanağı olan kanun hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinin, yürürlükte olduğu dönemde bu kanun hükmüne istinaden yapılmış işlemlerin düzeltme ve şikâyet yolu ile vergi hatası kapsamında değerlendirilmesine imkân vermeyeceği-
Tapu iptali ve tescil isteminin dayanağı olan belgeye yönelik idari işlemin yerindelik denetimi idari yargının görev alanına girmekte ise de tapu iptali ve tescil isteminin ancak adli yargıda görülebileceği-
6570 sayılı yasanın 7/ç maddesine dayalı yeniden inşa nedeniyle tahliye istemi-
Ödenen tazminatın rücuan tahsili istemiyle açılmış olan davanın, bir iptal davası veya idari sözleşmeden kaynaklanan bir dava olmadığı, söz konusu davanın aynı Kanun hükmü anlamında “tam yargı davası” niteliği taşımadığı, tam yargı davalarının ancak her hangi bir idari eylem ve işlemden dolayı kişisel hakkın doğrudan muhtel olması halinde ve o kişisel hakkın sahiplerince açılabileceği; dolayısıyla, her hangi bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunmasının gerektiği ve ayrıca bu işlem veya eylem nedeniyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olmasının da gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.