Tarafların müştereken malik bulundukları taşınmazda ahşap yığma bina şeklinde yapılan iki bölmeli depoyu diğer hissedarların rızası ile davacının 2005 yılına kadar işyeri olarak kullandığı, yapının 2005 yılından 2010 yılına kadar boş kaldığı, taşınmazın kullanılabilmesi için 2010 yılında diğer maliklerin rızası alınmadan şikâyet edilen hissedarlardan ikisi tarafından çatı sökülmek suretiyle tadilata başlanması ve taşınmaza bitişik hazine arazisine kazıkların çakılması üzerine Kaymakamlık kararı ile müdahele edilen hazineye ait taşınmaza tecavüzünün men'ine, taşınmazda üstün hak iddiasında bulunan tarafların görevli mahkemeye müracaat haklarının olduğuna karar verildiği, davalının idari tahkikat sırasında dava konusu taşınmazda emlak bürosu açmak için tadilata başladığına ilişkin beyanda bulunduğu, izinsiz yapılan tadilat nedeniyle yapı tatil tutanağı düzenlendiği anlaşılmakla, söz konusu kararlar ile tüm dosya kapsamından davalının müşterek mülkiyete konu taşınmazda emlak bürosu açmak için diğer maliklerin rızasını almadan tadilat işlemlerine başladığı ve taşınmazın mevcut çatısını yıktığı, yıkılan çatı nedeniyle davacının babasının payından dolayı miras hissesi oranında zarara uğradığı sabit olduğundan, davacının taşınmaza verilen zararının ve diğer zararlarının kapsamı belirlenerek hüküm altına alınması gerektiği-
Kadastro işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı meydana gelen zararın, MK. 1007’nin düzenlediği tapu sicilinin tutulması ile ilgili olmadığı ve bu nedenle de Hazinenin sorumluluğunu gerektirmediği–
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde edeceği ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebileceği- Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmadığı-
Mirasçılar arasında miras taksim sözleşmesine dayalı mülkiyet aktarımına yönelik tapu iptali ve tescil isteği-
Dava hile (aldatma) hukuki sebebine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkin davada, sözleşmenin düzenlendiği tarihten iki gün sonra öğrenmenin gerçekleştiği ve davanın açıldığı tarihe kadar hak düşürücü sürenin geçtiği- "Sözleşme tarihi ile cevap dilekçesinin havale tarihi arasında bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği (TBK 39), davacılar, sözleşmenin ifası için karşı tarafın açtığı davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde 'sözleşme ile bağlı olmadıklarını' bildirdiklerinden, iradenin karşı tarafa ulaşması ile birlikte kesin sonucun doğacağı, bundan sonra sözleşmenin feshi için ayrıca açılacak bir davanın süreye bağlı olduğunu söylemenin mümkün olmadığı" şeklindeki HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
İcra mahkemesinin önüne gelen talep, ilamsız takipte itirazın kaldırılması olup mahkemece bu konuda işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçiye satış ilanının tebliğ edildiği, ihalenin yapıldığı, şikayetçi vekilinin ise ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra İİK’nun 129. maddesine dayalı olarak ihalenin feshini istediği anlaşılmakla birlikte, şikayetçiye satış ilanı tebliğ edilmiş ve yapılan bu tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürülmemiş olduğundan, şikayet nedeni de İİK’nun 134/6. maddesinde öngörülen “satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olduğuna” ilişkin olmadığından, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davalılardan İ. Ekşi/Parkverde İnşaat Taahhüt tarafından 17 numaralı parselde yapılan inşaatın zemin çalışmaları sırasında, 29 numaralı parsel sınırında yer alan kirli su ve yağmur su kanalı olarak tanımlanan hattın künklerinin parçalanması, usulüne uygun onarılmaması ve sonrasında gerçekleşen yoğun yağış nedeniyle meydana gelen su baskınında 30 nolu parseldeki binanın kapalı otoparkında bulunan davacı şirkete ait aracın zarar görmüş olması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemi-
Alacak, likit (muayyen, belirli) olmayıp alacak miktarının tespiti bilirkişi incelemesini ve yargılama yapılmasının gerektiriyor ise icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Başlatılan ilamlı takipte borçlu olarak gösterilen "Bartın Gökkuşağı Anaokulu" Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir birim olup ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından pasif husumet ehliyetine sahip olmadığı, bu hususun kamu düzeniyle ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu; tüzel kişiliği olmayan Anaokulunun bağlı olduğu Milli Eğitim Bakanlığı yerine anaokulu hakkında takip yapılması maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından, alacaklının HMK.'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanılgının düzeltilebileceği; bunun için alacaklıya takibi Milli Eğitim Bakanlığına yöneltmesi için kesin süre verilmesi bu sürede taraf değişikiliği yapılması halinde ödeme emrinin iptaline aksi halde taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.