Her ne kadar mahkemece, davacıya imza incelemesine esas belge asıllarını ibraz etmesi ya da bulundukları yerin bildirilmesi hususunda kesin süre verilmiş ise de kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmekte olduğu- Bu durumda davacıya verilen kesin sürenin icapsız davet niteliğinde olmakla yerinde olmadığı- Mahkemece, bonoda yer alan imzanın inkarı halinde 6100 sayılı HMK'nin 211. maddesinde belirtilen yöntem incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece ikinci bozma kararına uyulmakla davalı lehine usulî kazanılmış hak oluşup oluşmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacı işçi ile alt işveren şirket arasında düzenlenen iş sözleşmesinde davacının ücretinin yazılı olduğundan bahisle bu tarihten sonrası yönünden davacının aylık ücretine ilişkin bu değişikliği kabul edip etmediği, ücret farkı alacağı talebinin sonraki dönem için reddinin gerekip gerekmediği-
Borçlunun, aidat alacağına dayalı olarak adi kiraya ve hasılat kiralarına ait yolla takip yapılamayacağına yönelik iddiasının şikayet niteliğinde olduğu- Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğurmayacağı-
İş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemli, mahkemece sigortalının kendisine verilen işin dışına çıktığı bu nedenle kazanın iş sözleşmesi kapsamındaki işin ifası sırasında meydana gelmediğinden davalı şirketin kusuru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilen eldeki davada, davacılar lehine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla asıl işveren davalı şirketin hükmedilecek maddi ve manevi tazminatlardan sorumlu tutulmasının gerekip gerekmediği-
Kiraya veren davacının açtığı ödenmeyen kira bedeli ile erken tahliyeden kaynaklanan makul kira bedeli ve hor kullanma nedeni ile meydana gelen hasarların eski hale getirme bedelinin tahsili istemi-
Yönetim planının 5711 s. K. gereğince toplu yapı uygulamasına geçilmediği, bu nedenle birden fazla parsel üzerine kurulmuş ve 5711 s. K. gereğince toplu yapı uygulamasına geçilmeyen site yönünden Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulanmasının mümkün olmadığı, site genel kurulunca alınan kararların İİK mad. 68/1'de belirtilen belgelerden olmadığı, dar yetkili icra mahkemelerinde İİK. mad. 68'de belirtilen belgelere dayanmayan alacaklar için başlatılan icra takibinde itirazın kaldırılması yönündeki talebin incelenmesinin mümkün olmadığı, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği-
Borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı icra dairesine depo edilmiş olmakla, hacizlerin devamında bir yarar kalmayacağı-  Borcun tamamının yatırılması karşısında, şikayete konu hacizlerin aşkın hale geleceği-
Kesinleşen tasarruflar yönünden yeniden karar verilemeyeceği- İptal davalarında harç ve vekalet ücretinin hesaplanmasında, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak; miktar yönünden daha az olanın esas alınacağı-
Davacılar "takibe konulan senetle ilgili davalıya borçlu olmadıklarını" usulüne uygun delillerle ispat edemediklerinden, açılan menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Uyuşmazlık; kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin eldeki asıl ve birleşen davada, mahkemece verilen ilk kararın davalı idare vekili tarafından m2 birim fiyatı yönünden, davacı vekili tarafından ise vekâlet ücretine ilişkin temyiz edildiği hususu dikkate alındığında, ilk bozma kararı öncesi tespit edilen 5.031,27 TL/m2 birim bedelinin davalı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı, buradan varılacak sonuca göre bozma kararı sonrası birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.