Zilyetliğin korunması davasıyla zilyedin, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanacağı, bu tür davalarda dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu-
E.tmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru ise de bu isteğin yanında ecrimisil de istenildiğine göre taşınmazı haksız olarak kullanan kişinin (fuzuli şagilin) taşınmaz malikine taşınmazı kullanmasından dolayı ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulup tutulmaması bakımından, davalının taşınmazın öncesinin kendisine ait olduğu, davalıya ilerde kendisine iade edilmek üzere temlik edildiği ve aralarında 5 yıl süreyle taşınmazı kullanması bakımından sözlü olarak anlaşma yaptıkları şeklindeki savunması üzerinde durulması ve değerlendirilmesi buna ilişkin taraf delillerinin toplanması ve ondan sonra hasıl olacak sonuca göre ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, HMK’nun 190. ve 200. maddeleri de dikkate alınmak suretiyle alanında uzman ayrı bir bilirkişiden taraflar arasında düzenlenen adi yazılı kira sözleşmesinde belirlenen ‘’dönümü 40 YTL’’ ‘lik bedel belirlemesi de dikkate alınarak, davalının dosya kapsamına yaptığı kira bedeline ilişkin ödemelere ilişkin dekontlar da irdelenerek,söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki kira sözleşmesine ilişkin olduğu tespit edilir ise, bu ödemelerin de belirlenecek bedelden mahsubu sonucunda bulunacak bedele hükmedilmesi gerekeceği-
Men’i müdahale ve ecrimisile konu taşınmazda davacıların taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiaları olmayıp, kiracılık ilişkilerinin bulunduğunu ileri sürmeleri halinde, taraflar arasında mülkiyet uyuşmazlığı bulunmadığından ve mahkemece taşınmazın aynıyla ilgili bir uyuşmazlık çözümlenmemiş olduğundan, mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşmeden infaz edilebileceği–
Mahkemece davacı tarafça iddia edilmemesine rağmen davacının yeniden evlendiği, bu evlilikten bir tane çocuğunun olduğu, eşinin çalışmadığı ve gelirinin olmadığı, davacının onlara bakmakla yükümlü olduğu,gider kalemlerinin arttığı belirtilerek yoksulluk nafakasından indirim yapıldığı, mahkemece; davacı tarafın ileri sürmediği vakıaları kendiliğinden dikkate alarak taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde karar verilmesinin doğru görülmeyip, bu hususun bozmayı gerektirdiği-
Bir taşınmazın birden çok kişiye satılması halinde, geçersiz olmadıkça veya feshedilmiş hale gelmedikçe eski tarihli sözleşmeye değer verileceği–
Mahkemece, davacının zilyetliği mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile kabul edilmiş ise de, hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli uzman ziraatçi bilirkişi raporları, sunulan fotoğraflar ile Orman Genel Müdürlüğü'nden alınan yazı cevapları ve belgeler karşısında soyut nitelikteki beyanlara itibar edilme imkanı olmadığına, davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğini ispatlayamadığı anlaşıldığına göre davacının müdahalenin meni davasının da reddine karar verilmesinin gerekeceği-
8. HD. 07.04.2021 T. E: 2019/2795, K: 3226-
Davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı-
E.tmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.