Müşterek mülkiyet konusu taşınmazlarda paydaşların yararlandıkları bir kısım varsa, paydaşın paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi da-vası açamayacağı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın, «taksim» veya «ortaklığın satış suretiyle giderilmesi» davası açması gerekeceği–
Tapu maliki tarafından ihtarname gönderilerek taşınmazı bo-şaltması istenen zilyetin, ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren “kö-tüniyetli zilyet” durumuna geleceği-
Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda ;paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesinin gerekeceği-
Elamtanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin davada, taşınmazı devralan dava dışı üçüncü kişinin, HMK'nin 125/2. maddesi gereğince davayı açan (önceki malik) yerine geçtiğinin ve aktif dava ehliyeti bulunduğunun kabulü, resen bu durumun yeni devralan malike ihbar edilmesi ve davayı takip edip etmemesine göre bir karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine konu edilen vakıf borcunun kaynağı, ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne zaman ve kim tarafından yerine getirildiği, varsa bu ödemelere ilişkin belgeler ile borcun beyan, tahakkuk ve ödeme dönemlerinde vakıfın mal varlığının bahse konu borcu ödemeye yeterli olup olmadığı, vakıf yönetim kurulunun kendi arasında işbölümü yapıp yapmadığı hususları ilgili kurum, kişiler ve taraflardan sorulup alınacak cevap yazıları ile tüm dosyanın yeniden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilerek borcun neden kaynaklandığı, vergi aslı veya vergi cezası, gecikme zammı gibi türünün ne olduğu ve ödenip ödenmediği, vakfın ödeme gücünün bulunup bulunmadığı, bu borç nedeniyle taraflara yüklenebilecek kusur oranının bulunup bulunmadığı, bu borçtan tarafların sorumluluğunun tespiti ve borcun bir miktarının davalıdan istenmesinin haklı olup olmadığının duraksamasız belirlenmesine yönelik rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalı şirkete 02.06.2008 tarihli bir ihtarname keşide ederek birikmiş ecrimisili talep ettiği, bu tarihten itibaren taşınmazın kullanımı konusunda rızasının kalktığını açıkça ortaya koyduğu, o halde mahkemece yapılacak işin bahsi geçen ihtarnamenin tebliğ tarihini tespit ederek, tebliğ tarihinden ihtarnamede belirtilen 10 günlük süre hesaplanarak dava tarihi olan 24.10.2008 tarihine kadar biriken ecrimisili uzman bilirkişiler vasıtasıyla hesaplatıp, sonucuna göre bir karar vermek olduğu-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat istekleri-
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil-
Davacı İdare’nin kayden ve müstakilen maliki bulunduğu çaplı taşınmazı, komşu parselde paydaş olan davalının, kendi parselinden evinin bahçesi gibi kullandığı dosya içeriğinden ve özellikle keşfe ilişkin uzman bilirkişinin raporundan anlaşıldığına göre; elatmanın önlenmesine ve takdir edilecek ecrimisile hükmedilmesinin gerekeceği-
Cı vekili; vekil edeninin müşterek hisse ile malik olduğu 447 ve 449 nolu parsellere davalının haksız olarak işgalde bulunduğundan bahisle elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacının taraf sıfatı kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemlerine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.