506 sayılı kanunun m:79/10,2-9 hükümleri dikkate alınmadan, ve özellikle işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmadan, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmeden, davalı kooperatife ait defterlerin incelenerek dava konusu dönemde ücret ödemelerinin olup olmadığı belirlenmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilemeyeceği-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istekleri-
8. HD. 07.05.2019 T. E: 2018/4142, K: 4684-
Davacının el atmanın önlenmesi ve kal talep etme hakkı olduğu hâlde yargılama sırasında yürürlüğe giren Kanunla sadece tazminat talep edebileceğinin hükme bağlandığı, Özel Daire bozma kararı sonrası davacının da 20.09.2011 günlü celsede "...biz davamızı bedele dönüştürüyoruz, beyan tarihi olarak bugünkü tarih esas alınarak davalı tarafça el atılan yerin bedelinin davalı taraftan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep ediyoruz, harçlandırdığımız dava değeri bilirkişi raporuna göre 16.038 TL'dir. Fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz, keşfe karar verilmesini istiyoruz..." şeklinde imzalı beyanda bulunduğu anlaşılmakla; eldeki dava yönünden davacının yasal düzenleme doğrultusunda talebini bedele dönüştürdüğü, tercih hakkını kullandığı tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerektiği-
Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zararın) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Davalı şirket ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup taşınmazlarda kayda ve mülkiyete dayalı hakkı bulunmadığından, bu davalı yönünden de toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davalı şirket yönünden davanın reddi kararı verilmesinin hatalı olduğu- Davalı Belediyenin kullandığı bölümde, davacıların payına isabet edecek yer bakımından hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, fazla ecrimisilin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Kayden maliki olduğu 69 parça taşınmazın davalı tarafından 1997 yılından beri yol, yeşil alan, kavşak ve benzeri uygulamalar yapılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için 6.664.892,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Borçlunun şikayetlerinin ve taleplerinin reddedildiğine dair hüküm kurulmuş ancak her bir talebinin neden reddedildiğine dair gerekçe belirtilmediği görüldüğünden, mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü tüm şikayet sebepleri hakkında, Anayasa'nın 141/3 . maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinde belirtilen ilkeler de nazara alınarak inceleme ve değerlendirme yapılıp, oluşacak sonuca göre gerekçesi de açıklanmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 29.03.2021 T. E: 2019/3746, K: 2905-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisile-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.