30.01.2012 tarihinde açılan eldeki davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. vd. maddeleri hükmü gereğince belirsiz alacak davası olduğu, davacı vekilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ecrimisil talebinde bulunduğu halde, yanılgılı değerlendirme ile davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşılık davalı vekilinin yapmış olduğu zamanaşımı itirazının dikkate alınarak ıslah tarihi itibariyle bir kısım ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığından bahisle davacı taraf yararına eksik ecrimisile hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Öncelikle dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteği ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer gösterilmediği gözetilerek, davacıya çekişme konusu taşınmaz malın değerinin sorularak açıklattırılmasının, değere itiraz edilmesi halinde mahkemece elatıldığı iddia edilen taşınmaz için değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle dava değerinin belirlenmesinin ve belirlenecek dava değeri üzerinden nispi tarifeye göre peşin harcın tamamlatılmasının gerekeceği-
Tecavüz teşkil eden binaların yıkımından aşırı zarar doğmayacağının anlaşılması halinde, mahkemece yıkım isteğinin hüküm altına alınması gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilin kapsayacağı dönemi belirleyebilmek için davalının taşınmazı tasarruf etmeye başladığı tarihin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılması gerekeceği-
Davacı yönünden intifadan men olgusu gerçekleşmediğine göre, fuzuli şagilin taşınmazı kullanmasından dolayı malike ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil isteği bakımından davanın reddinin gerekeceği-
Paydaşlar arasında ecrimisil istemi-
8. HD. 04.02.2019 T. E: 2018/2959, K: 951-
Ruhsatnamede yazılı alanda, yer altı ve yer üstündeki madenlerin saptanması ve koşulları oluştuğunda onları belli bir süre işletme hakkı veren maden arama ruhsatında ve buna bağlı olarak yapılan kira sözleşmesinde açıkça yazılı olmayan ve davalılarca fiilen çalıştırıldığı saptanan kum ocağınıda kapsadığı anlamını çıkarma olanağının bulunmadığı, o halde davalıların buradan kum çıkarmak için ruhsatname almadıklarının ve bu amaçlı kiralama yapmadıklarının kabulü gerekeceği, hal böyle olunca, önceki kira aktinin sona erdiği tarihten itibaren dava tarihine kadar çıkarılan kumun, uzman bilir kişiler huzuru ile yapılacak keşifle fenni ve bilimsel ölçülere göre saptanıp dava tarihine göre rayiç fiyatı üzerinden belirlenecek gerçek zararın hesaplattırılarak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline kararı verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.