Davacının kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine ağaç diktiğine göre iyiniyetli olmadığı; bu durumda davacının sadece TMK'nun 723. maddesi gereğince asgari levazım bedelini talep edebileceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekeceği, ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilip satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak dağıtılması gerekeceği-
Bir kimsenin, “başka bir kişiye ait taşınmaz üzerinde dikip yetiş-tirdiği ağaçların zilyedliğinin kendisine ait olduğunun tesbitini” istemesi halinde, mahkemece “zilyedliğin davacıya ait olduğunun tesbitine” değil “...ağaçların davacı tarafından oluşturulduğunun (yetiştirildiğinin) tesbitine...” şeklinde karar verilmesi gerekeceği -
TMK. mad. 684 ve 686 kapsamında bütünleyici parça veya eklenti olup olmadıkları, noter satış senedi ve Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadıkları hususlarında bir makine mühendisi, bir inşaat mühendisi ve bir hesap/hukukçu bilirkişinin katılımı ile diğer istihkak davasına bakan icra mahkemesinin kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporu da dikkate alınarak kapsamlı bir rapor düzenlenmesi, noter satış senedi bakımından satış bedellerinin ödenip ödenmediği, fatura ve kayıtların defter kayıtlarında yer alıp almadığının, borçlu ve üçüncü kişi şirketin defter kayıtları, banka kayıtları, faturalar incelenerek tartışılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınması gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi isteği-
Satışına karar verilen taşınmazın; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davacının dava dilekçesinde belirttiği muhdesatların tespitini istediği, ziraat ve inşaat bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve eki foroğraflardan, kendisine aidiyetinin tespitini istediği açık seranın temelsiz, iskeleti çelik profilden oluşturulmuş yay çatılı, kapalı seranın da çelik profilden oluşturulmuş, yanları cam örülü, çatısı plastik örtülü olduğu, ve menkul eşya niteliğinde oldukları anlaşıldığından, davacının muhtesat niteliğinde olmadığı belirlenen açık ve kapalı seralara yönelik isteminin, "hukuki yarar yokluğu" nedeniyle dinlenmesinin mümkün olmadığı; açık ve kapalı sera yönünden hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmesi gerektiği-
TMK. bütünleyici parçayı(mütemmim cüz) düzenleyen mad. 684, eklentiyi (teferruat) düzenleyen mad. 686 ve 687 hükümleri de dikkate alınmak suretiyle; elektrik mühendisi, fen bilirkişisi ve hukukçu (bütünleyici parça- eklenti arasındaki farklar konusunda bilgi ve ehiyet sahibi) bilirkişiden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, davaya konu mahcuzların, otelin bütünleyici parçası veya eklentisi olup olmadığının tespit edilmesi, bu hususları gösterir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor alınması,bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olduğundan bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK. mad. 165 uyarınca uygun bir süre verilmesi gerektiği, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekeceği-
Davalıya ait taşkın binanın işgal ettiği alanın ifraz kabiliyeti yönünden ilgili belediyeden encümen kararına dayalı bilgi alınması, ifrazı mümkün ise davacının temyiz dilekçesinde “taşkın olduğu saptanan kısmın yıkılması halinde 10 katlı binanın tamamının yıkılması gereğinin ve yıkımın fahiş zarar doğuracağının saptanması karşısında taşkın kısmın ifraz edilerek davalı adına tescili isteğini kabul etmesi de” gözetilerek davalı yanın temliken tescil isteğinin kabulü ile davacının elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.