3. HD. 05.11.2018 T. E: 2017/1043, K: 11002-
Borçlu menfi tespit davası açmış olup, ayrıca takip dayanağı bono hakkında dava dışı lehtar ile alacaklı hakkında sahtecilik suçu kapsamında kamu davası bulunduğu; bu durumda HMK'nun 209/1. maddesi uyarınca, anılan konuda bir karar verilinceye kadar, senedin herhangi bir işleme esas alınamayacağı, icra takibinin bu madde doğrultusunda durdurulması gerekirken, istemin imza itirazı olarak vasıflandırılıp, imza incelemesi yapılarak İİK'nun 170/3. maddesi gereğince sonuca gidilmesi doğru değil ise de, sonuçta takibin durdurulması kararı verildiğinden, sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidildiği-
Nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilemeyeceği- Mahkemece nafaka takdirine ilişkin ara kararından önce yapılan ödemelerin takibe konu alacaktan mahsup edilmeksizin hesaplanacak borç miktarı ile ilgili itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasına konu olan şey hakkında açılmış olan tasarrufun iptali davası sonucunun istihkak davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceği-
Her türlü adli evrakın -icra emri, ödeme emri, 103 bildirisinin, satış ilanı icra mahkemesi (merci) kararı, duruşma tebligatı, şikayet dilekçesi vb. gibi- takip dosyasında kendisini bir vekille temsil ettiren tarafa değil, vekiline tebliği gerekeceği–
İİK.'nin 150/ı maddesinin krediyi kullandıran tarafın banka ya da finans kurumları olması gerektiği yönünde bir kısıtlama getirmediği-
'Kira ilişkisinin karşılıklı anlaşma ile feshedildiği (taşınmazın tahliye edildiği)'ne ilişkin itirazın borçlu-kiracı tarafından İİK'nun 269c maddesinde yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, kiracının kira borcundan sorumluluğunun devam edeceği
Hukuki yarar, dava koşulu olup mahkemenin, dava şartlarını re'sen incelemekle yükümlü olduğu- Hukuki yararın sadece dava tarihi itibariyle değil, dava devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği- İcra Müdürlüğü'nce, dosyanın gönderilmesine karar verildiği yer icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin, davalı-borçluya tebliği üzerine borca itiraz edildiği anlaşıldığından, mahkemece, davacının, davalı borçlunun önceki itirazın iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı borçlunun itirazı ile bağlı olup, yargılama aşamasında itiraz nedenlerini genişletilemeyeceği- Davalı borçlunun kira sözleşmesine ve aylık kira miktarına itiraz etmediğine göre borcu ödediğini İ.İ.K.nun 68. maddesindeki belgeler ile kanıtlaması gerekeceği, takip konusu borcu ödediğine dair belge ibraz edemediğine göre mahkemece davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mal bedeline ilişkin faturalara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasının niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olduğu ve bu durumda, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 uyarınca, alacaklı davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olduğu- Dava konusu icra takibi ne davacı şirketin muamele merkezinde ne de genel yetki kuralı çerçevesinde davalının ikametgahı olan yerde başlatılmadığından, davalının icra dairesine yönelik yetki itirazı kabul edilerek takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.