HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelenmesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetilebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun konusunda uzman bilirkişi tarafından, incelemenin gerektirdiği cihazlar kullanılarak hazırlandığı, raporun fotoğraflarla da desteklendiği, bu hali ile bilirkişi raporunun hükme dayanak yapmaya elverişli olduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda takibe dayanak bononun 500,00 TL bedelli olmasına rağmen tahrifat yapılarak 500.000,00 TL'ye dönüştürüldüğünün anlaşıldığı, mahkemece söz konusu rapor doğrultusunda sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- İİK'nın 169/a-6.maddesinde borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünün düzenlendiği, lehtar alacaklı tarafından keşideci borçlu hakkında başlatılan takipte 169/a-6. maddesi gereğince davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte icra mahkemesine yapılan başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, şirket ortağının şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı-
İtirazın iptali davası-
Açık çek düzenlenmesi mümkün olduğu, imzası inkar edilmeyen çek aslında keşide tarihinin bulunması zorunlu ve yeterli olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, bu yönde bir belge sunulmadığı, ticari defterlerin dar yetkili icra mahkemesinde incelenerek sonuca gidilmesinin de mümkün olmadığı belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takip konusu alacağın, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan bir alacak olmayıp, borçlunun haksız yere kendisinden tahsil ettiğini iddia ettiği ücrete yani sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanması halinde BK. nun 73. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 89) uygulanmayacağı-
Takip talebinde ve ödeme emrinde çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğu, bu miktarın diğer borçlular yönünden borçtan düşüleceği açıkça belirtildiği, dolayısıyla borçlu cirantaların icra mahkemesine yapmış oldukları bu yöndeki başvurunun fuzuli olduğu ve hukuki yararları bulunmadığı gibi, mahkemece HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak, talep olmadığı halde komisyon yönünden de takibin iptaline hükmolunmasının doğru olmadığı-
TTK. 522 ve 523. madde hükümlerinin ortaklık payının rehni halinde de kıyasen (örnekseme yoluyla) uygulanması gerekeceği - İcra Müdürlüğünce ortaklık payının satılamayacağı—
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir...
Davacının ihtiyati haciz istemi İİK.'nun 281/2 maddesine dayalı olup, bu istem mahkemece "...İİK.'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbir olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş olsa da tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hükmün bulunmadığı-
İnşaat sözleşmenin iptali ve bu sözleşme sebebi ile ödenmiş olan bedellerin faizine ilişkin icra takibinde, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile itirazın iptali ile birlikte icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.