İcra mahkemesince “borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin –İİK.’nun 61/I, c:2 uyarınca- iptaline karar verilmiş olması halinde, ortada geçerli bir ödeme emri bulunmayacağından, icra mahkemesince borca itirazın esasının incelenemeyeceği, sadece “ödeme emrinin iptali” ile yetinilmesi gerekeceği-
Davacı alacaklının 18/11/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 31.860,00 TL kira ve 141,41 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, dosyadaki ihtarlı ödeme emrinde yasal ödeme süresi 30 gün olarak belirtildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük ödeme süresi beklenmeden 09/12/2015 tarihinde açıldığından Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Alacağın miktarı, yani Akdeniz Belediyesi'nden rücu yoluyla talep edilecek miktarın genel mahkemelerde belirlenebileceği, bu nedenle itirazın kaldırılması talebinin reddi gerekeceği-
Davalı borçlular tarafından itiraz edilen 2011 yılı K. ayı kira bedeli takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı, 20.12.2011 tarihinde davalı tarafından 4.300,00 TL kira bedeli ödemesinin olduğu ve takip tarihi itibariyle de 1.000,00 TL.nin ödendiği anlaşıldığından, mahkemece itirazın kaldırılması ve tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı olduğu-
Fabrikada tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın âmirinin sağlayacağı, doğrudan doğruya «fabrika sekreteri»ne tebligat yapılamayacağı–
Mahkemece anahtar teslim tarihine kadar işleyen 2015 dönemi kira bedellerinin ödenmiş olduğu, anahtar teslim tarihinden sonraki isteğin ise yargılamayı gerektirdiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 17.04.2017 T. E: 2015/19796, K: 5350-
Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklının itirazın kaldırılmasını isteyebileceği; somut olayda; takibe dayanak yapılan belge, İİK.'nun 143. maddesi uyarınca verilmiş kesin aciz vesikası olup, İİK.'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerden olduğu-
Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmekle, itirazın iptali davalarında “yetkili icra dairesinde takip yapılması” dava şartlarından olup, bu durumda mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı sonuçlandırıp, oluşacak duruma göre diğer talepleri inceleme konusu yapması gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.