Kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemi-
Taraflar arasındaki protokolden ve alacaklının cevap dilekçesinden anlaşıldığı üzere protokolün taraflara karşılıklı edimler yüklediği ve takibe konu senedin protokol kapsamında verildiği tartışmasız olup, alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin yargılamayı gerektirdiği, o halde, mahkemece borca itirazın kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu itirazında, gerçek borç miktarının toplam alacağın ¼ kadar olduğunu belirtmesine rağmen kabul ettiği miktarı açıkca belirtmeyerek, takibin durdurulmasını istediğinden, davalının itirazının borcun tamamına yönelik olduğunun kabulü gerekeceği-
Kapalı çarşı içerisinde bulunan umumi tuvalet işletmesinde, kaçak su kullanımına dayalı borç tahakkukundan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin uyuşmazlıkta uzman bir bilirkişiden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak su bedelinin, kaçak su tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan ASKİ Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması gerektiği-
Akit ile borçlanmaya ehil olan kimsenin poliçe, çek ve bono ile de borçlanmaya da ehil olduğu, ticaret şirketlerinin ticaret sicilinde tescil ile tüzel kişilik kazanacakları ve bu andan itibaren kambiyo taahhüdünde bulunabilecekleri-
Mahkemece “yapılan yargılama sonunda; davanın bir yıllık süre geçtikten sonra açıldığı, İİK.’ nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre olduğu için re’sen gözetilmesi gerektiği” gerekçeleriyle davanın reddine karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Davacı-kiralayanın tek taraflı olarak “kira artırım oranı” ile “kira bedeli”ni belirtemeyeceği; davacının bunların miktarını yazılı olarak kanıtlayamaması halinde, davalı-kiracının kabul ettiği miktara itibar edileceği-
Borçlular tarafından ödeme belgesi olduğu iddia edilen belgelerde takip konusu senede herhangi bir atıf bulunmadığına ve alacaklının da bu yönde kabulü olmadığına göre, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandğı sonucuna varılamayacağı, kural olarak açık bir anlaşma olmaksızın salt yeni bir senet düzenlenmesinin yenileme (tecdit) anlamına gelmeyeceği, borçlulara verilen çek ile takip dayanağı senedin iadesi yada hükümsüzlüğü de öngörülmediğinden takip konusu borcun yenilenmesinin söz konusu olamayacağı-
Davacı ve diğer mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan takibin mirasçılar ve paydaş yeni malik tarafından birlikte başlatılması ve davanın da birlikte açılması gerekeceği, ancak takibin yalnızca paydaş yeni malik tarafından başlatıldığı, başlatılan takip sonucu gönderilen ihtarlı ödeme emrindeki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün olmamakla birlikte, ihtarın tüm mirasçılar tarafından gönderilmediğinden hukuki sonuç da doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan ihtarlı ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği-
Davalı borçlu, itirazında kira ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmediğinden takipte istenen kira alacağı kesinleşmiş olup, borçlu davalı, borcu ödediğini veya tahliye ettiğini İ.İ.K’nun 269/c maddesinde sayılan yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.