Davalı banka tarafından komisyon ve dava masrafı adı altında bir miktar kesinti yapıldığı ileri sürülerek, bu kesintinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalinin talep edildiği davada mahkemece, talep olmadığı halde 146,47 TL işlemiş faiz yönünden de hüküm tesis edilmesinin emredici hükme (HMK. m. 26)aykırı olduğu-
3. HD. 01.11.2016 T. E: 2015/17845, K: 12350-
8. HD. 12.03.2019 T. E: 2017/11079, K: 2559-
Tapu kayıt maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti ve kayyımlığın kaldırılması istekleri-
Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme sonucunda karar verilmesinin doğru olmadığı-
Fark ikramiye alacağının hesaplanmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 31.10.2020 tarihine kadar geçerli toplu iş sözleşmesinin "İ.iye" başlıklı bölümünde “İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5'er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5 x 2 = 10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir.” şeklindeki hükmü doğrultusunda hesaplama yapılarak sonuca gidilmesinin gerektiği- Temyize konu somut dosyada, dava dilekçesindeki talebe rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan hesaplamanın hükme esas alınması ve ... 31. İş Mahkemesinin 2019/292 Esas sayılı dosyasının değerlendirilmemesinin de bir diğer bozma sebebi olduğu-
Taşınmazın muhtelif hisselerde sekiz hissedarı olduğu ve ivaz eklenmek suretiyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşebileceği, bağımsız bölümlerden birinin ise satışının söz konusu olabileceği, ayrıca taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikte olduğu belirlenmiş olup; şu hale göre, mahkemece öncelikle yapılacak iş, taleple bağlı kalınmaksızın, paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan aynen taksiminin mümkün olup olmadığı, yönünde tahkikatın ikmal edilmesi olmasının gerekeceği-
Davacı vekili tarafından mahkemece alınan bilirkişi raporunda alacağın daha fazla hesaplanması üzerine ilk kararda hüküm altına alınan tutar dışında kalan bakiye kısmın tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali istemiyle açılan ve diğer ek davanın, mahkemesince her iki dava arasında hukukî ve fiili irtibat bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini de etkileyeceği gerekçesiyle birleştirilmesine karar verilerek bu dosya arasına gönderildiği, ancak; mahkemece gerekçeli karar başlığında birleşen davaya ilişkin bilgilere yer verilmediği gibi, birleştirilen dava ile asıl davanın birbirinden bağımsız olduğu, bağımsızlığını koruyan her bir dava hakkında ayrı ayrı yargılama yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin direnme kararı verilmesinin hatalı olduğu- Bozmadan sonra birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine dair önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
8. HD. 09.07.2020 T. E: 2018/7895, K: 4752-
Takibe konu bonolarda borçlunun lehdar ciranta olmasına rağmen 31.03.2013 vade tarihli bono için, 2 iş günü çektikten sonra 03.04.2013 tarihinde ödememe protestosu düzenlendiği, buna göre alacaklının, itiraz eden lehtar cirantayı, 31.03.2013 vade tarihli bono yönünden, takip hakkının bulunmadığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, bu husus re'sen gözetilerek, 31.03.2013 vade tarihli bono için, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.