SGK borçlusu davalı ile diğer davalı 3. kişi arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşme ve işleminin Kurum alacağının tahsiline imkân bırakmamak amacıyla yapıldığı iddiasıyla 6183 s. K. kapsamında iptali ile taşınmazın devreden davalı adına tescili istemine ilişkin davada; “Taleple bağlılık ilkesi”ne göre, hakim, tarafların talebi ile bağlı olup, fazlasına ya da başka bir şeye karar veremeyeceği, somut olayda talep; aynî hakka ilişkin tasarrufun iptali, taşınmazın devreden davalı adına tescili istemine yönelik olup, yazılı şekilde talepten başka bir şeye hükmedilmesinin isabetsiz bulunduğu-
Fazla çalışmanın ispatı noktasında sunulan iş yerine giriş çıkış saatlerini gösterir kayıtların da delil niteliğinde olduğu- Davacı işçinin iddia ettiği ücrete ve çalışma süresine göre kendisine ödenmesi gereken kıdem ve ihbar tazminatı alacakları ile ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarını belirleyebilecek durumda olduğu anlaşıldığından, davacının alacaklarını hesaplayabilmesi noktasında objektif veya subjektif imkânsızlıktan bahsedilemeyeceği ve bu durumda, talep edilen alacaklar belirlenebilir nitelikte olduğundan, "belirsiz alacak davası" olarak açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği- "Hukuki yararın tamamlanabilir bir dava şartı olduğu, hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu, bu nedenle direnme kararının onanması" gerektiğine ilişkin görüşün HGK çoğunuğunca benimsenmediği-
Taraflar arasındaki tazminat ve tescil davası-
4. HD. 15.02.2022 T. E: 2021/8801, K: 2448-
Kira bedelinin tespiti istemi-
Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı faydanın (olumsuz zararın) ecrimisilin kapsamını belirleyeceği- Davalı şirket ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olup taşınmazlarda kayda ve mülkiyete dayalı hakkı bulunmadığından, bu davalı yönünden de toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle hesaplanan ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, davalı şirket yönünden davanın reddi kararı verilmesinin hatalı olduğu- Davalı Belediyenin kullandığı bölümde, davacıların payına isabet edecek yer bakımından hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, fazla ecrimisilin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Kayden maliki olduğu 69 parça taşınmazın davalı tarafından 1997 yılından beri yol, yeşil alan, kavşak ve benzeri uygulamalar yapılmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürerek, dava tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için 6.664.892,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup her bir talebi hakkında verilen kararın gerekçeli karar ve hükümde ayrı ayrı göstermesi gerektiği- Faiz talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasını hatalı olduğu-
8. HD. 29.03.2021 T. E: 2019/3746, K: 2905-
8. HD. 13.12.2017 T. E: 2016/13893, K: 16724-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.