TMK’nun 724 ve devamı maddelerinde yer alan temliken tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık sürenin dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağı- Dava konusu ilk dönem olan 2007 dönemi için dava konusu taşınmazın mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği aylık ecrimisil bedeli belirlendikten sonra müteakip yıllara on iki aylık ortalamaya göre ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunan miktardan az olmamak üzere ecrimisile hükmedilmesi gerekirken hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu-
Davacı vekili dava dilekçesinde, eksik ve ayıplı işler bedeli olarak 20.300,00 TL'nin tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesinde sadece kira kaybına ilişkin talep arttırıldığı; eksik ve ayıplı işler bedeli yönünden ıslah yapılmadığı halde mahkemece bu kalem alacak yönünden 22.208,20 TL hüküm altına alındığı- Hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-.(6100 sayılı HMK m.26) Bu durumda eksik ve ayıplı iş bedeli yönünden talep aşılmak suretiyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, borçlu vekilinin İYUK 28/2. maddesindeki usule riayet edilmeden başlatılan icra takibinin iptali talebi hakkında karar verilmek gerekirken, şikayet konusu olmayan haczedilmezlik hususunda yapılan değerlendirme ile sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
«Haczedilen malın borçlunun da ortak bulunduğu âdi ortaklığa ait olduğu» iddiası ile harcı verilerek «haczin kaldırılması» istemiyle yapılan başvurunun «istihkak davası» olarak kabul edilip incelenmesi gerekeceği–
4. HD. 07.06.2023 T. E: 2022/2839, K: 7585
Trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatifin, ortağından olan alacağının tahsili bakımından icra dairesinin yetkisinin kesin yetki olmadığı- 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un 7. maddesi uyarınca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesinde gösterilen faiz oranı sınırlamasının derdest davalara da uygulanacağı-
Islah dilekçesi ile açılan davadaki taleplerin yanında dava dilekçesinde dile getirilmeyen bir alacak kaleminin de hükme bağlanması istenilmiş olmakla, ihbar tazminatına ilişkin bu yeni istemin HMK. mad 119 vd. 'de düzenlenen dava açma prosedürüne ilişkin usulü şartları taşımaması nedeniyle ek dava olarak da değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.