Dava dilekçesinde kıdem tazminatını temerrüt tarihinden itibaren faizi ile talep ettiği, asıl davada ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatına temerrüt tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep ettiği ve birleşen dosyada dava dilekçesi ile yine kıdem tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ettiği görüldüğünden kıdem tazminatına asıl dava ve birleşen davada kıdem tazminatının temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile hüküm altına alınması gerektiği-
Çaplı taşınmazda paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine-
Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak ıslah ile talep edilemeyeceği gibi, başvuru harcı da yatırılmadığından bu dilekçenin ek dava olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenle, hafta tatili alacağı hakkında dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hafta tatili talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olup bozma nedeni olduğu-
Trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin davada, davaya konu taşımanın ticari bir taşıma olmadığı, diğer bir ifade ile Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığı gözetildiğinde, kazaya neden olan araç için Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılma zorunluluğu bulunmadığından davalı Güvence Hesabı aleyhine açılan davanın reddi gerektiği- Kaza tarihine göre Zorunlu Koltuk F. Kaza Sigortasının uygulama alanı olmayan olayda Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortasının da uygulama alanı olamayacağından davacının Koltuk F. Kaza Sigortası yönünden isabetli şekilde talebinin reddine karar verilirken, hükmün kendi içerisinde çelişecek şekilde Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası yönünden talebin kabulüne karar verilmesinin de doğru görülmediği-
9. HD. 14.06.2022 T. E: 6754 , K: 7745
Taşınmazın 8-10 yıldır davalıların tasarrufunda bulunduğu, bu süre zarfında davalıların kullanımına karşı çıkılmadığı, ihtar ve uyarıda bulunulmadığı, öyle ise; davalıların kullanımlarının muvafakate dayalı olduğunun, dava açmakla muvafakatin geri alındığının ve kötüniyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacaklarının kabulü gerekeceği-
8. HD. 10.02.2016 T. E: 2014/16172, K: 2132-
Borçluya gönderilen ihtarnamalere ilişkin tebligatların usulsüzlüğü borçlu tarafından ileri sürülmeden icra mahkemesince re’sen incelenerek icra emrinin iptaline karar verilemeyeceği-
Marka hükümsüzlük davasında; davalı vekili tarafından karar düzeltme talep edildikten sonra davacı vekili tarafından davadan feragat dilekçesi verildiğinden, mahkemece ortaya çıkan yeni durum değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
26/10/1989 ile 2000 yılları arasında vergi kaydı olan dönemlerde sigortalısı olduğunun tespitine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.