Davanın TBK. mad. 617 uyarınca akde aykırılık nedeniyle açıldığı gözetildiğinde; delillere ve özellikle davalının bakım savunmasında bulunmuş ise de, bakım borcunu tam olarak yerine getirdiğini kanıtlayamadığı gözetilerek işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Şahsın dışında diğer davalılar ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiş olup, dava açılmasına sebep olduklarından ve davayı ön inceleme aşamasında kabul ettiklerinden yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaları gerektiği-
Hakimin tarafların talep sonucu ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-
Ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkin davada; mahkemece, kiracının tacir olup olmadığının araştırılması, buna göre sözleşmedeki artış şartının geçerli olup olmayacağı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Ayakkabıları teslim almayarak zararın artmasında davacının ortak kusurunun bulunmadığı ve haksız haciz nedeniyle oluşan zarar miktarından BK'nin 43 ve 44. maddeleri gereğince uygun miktarda indirim yapılmasına gerek olmadığı-
26.12.2008 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle oluşan kurum zararının davalılardan rücuan tahsili istemi-
Birinci ve ikinci artırmalar sonunda satılmayan taşınmazların yeniden ihaleye çıkarılması halinde, artırma için gerekli olan işlemlerin tekrarlanması gerektiği—
Taraflar arasındaki alacak davası-
Mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmaza elatmanın önlenmesi ile ecrimisil istekleri-
İtirazın iptali davası-
Merci tayini kararları kesin olup, aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemez. Mahkemece, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu dikkate alınarak, taraf delillerinin buna göre toplanması, alınacak bilirkişi raporları da tüm delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.