Derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı bulunması halinde, HMK. mad. 114/1-ı ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın taraflarının, konusunun (talep sonucunun), sebebinin (davanın dayanağını oluşturan vakıaların) aynı olması halinde bir davanın derdest kabul edileceği- İlk davanın, kooperatifin denetim kurulu üyeleri tarafından, önceki yönetim ve denetim kurulu aleyhine açıldığı,ve şahsi sorumluluk sebebiyle kooperatife verilen zararın tazmini istemine yönelik olduğu ve sonra açılan davalıya ödenmiş olan iş avansının istirdadı amacıyla başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın davalısının da anılan davanın dava dilekçesinde davalı olarak yer almadığı anlaşıldığından, yani her iki davanın konusu ve sebebi ve tarafları farklı olduğundan, mahkemenin derdestlik koşullarının oluştuğu yönündeki gerekçesinde isabet bulunmadığı-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerekeceği, alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirme gerekçeleri bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olması gerekeceği- Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazlarda payı olmadığı halde, hüküm fıkrasında, "...davalılardan hisseleri oranında tahsiline..." şeklinde karar verilmesinin infazda tereddüt oluşturacağından doğru olmadığı-
Adi yazılı kira sözleşmesinin, vergi kaydının, SSK belgesinin, elektrik faturasının, su faturasının, telefon tesis belgesinin, vergi dairesi yoklama fişinin, sanayi sicil belgesinin, marka tescil belgesinin, kira ödeme makbuzlarının, İİK.nun 135/2. maddesinde öngörülen ve kiracı sıfatını belgeleyen resmi belgelerden sayılmayacağı- Kira paralarının istenmesinin, İİK.nun 132-135. maddelerindeki hakları da ortadan kaldırmayacağı-
22. HD. 16.10.2018 T. E: 2016/2474, K: 22246-
Belirsiz bir alacak için alacaklının açıkça kısmi dava açtığını belirterek talepte bulunması veya belirsiz alacaktan söz edilmeksizin kısmi taleplerde bulunulması halinde davanın kısmi dava olarak açıldığının kabul edileceği-
Asıl dava dilekçesinde, 01.01.2003-01.07.2007 tarihleri arası dönem için; birleşen dava da ise 01.01.2008-16.09.2011 arası dönem için ecrimisil talep edilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan 02.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda, asıl dava yönünden 2007 yılının tamamı; birleşen dosyada ise 2011 yılının tamamı için ecrimisil hesap edildiği, mahkemece, talep aşılarak hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan yanlışlıkların düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.