Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/f.1-2 maddeleri gereğince ticari işlerde avans faizinin yüzde yüz fazlasını yani avans faizinin iki katını aşamayacağı düzenlendiğine göre mahkemece 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 120/f.1-2 maddeleri dikkate alınarak davalı tarafça talep edilebilecek faiz miktarının tespit edilmesi gerekeceği-
Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, taraflara muris babalarından intikal eden ev, depo ve zeytinlik niteliğindeki ... sayılı taşınmazın murisin ölüm tarihinden bu yana davalı tarafından kullanıldığını öne sürerek elatmanın önlenmesine, her bir davacı için dava tarihinden geriye dönük olarak 6.500'er TL, ihtarnamenin tebliğ tarihinden sonrası için ise aylık 150'şer TL ecrimisilin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.HMK’nın 26. maddesinde; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Ancak; taşınmazda bulunan depo yönünden davacılar tarafından dava tarihinden geriye dönük olarak beş yıllık ecrimisil istendiği halde, mahkemece talep aşılmak suretiyle, dava tarihinden geriye doğru 12 yıllık dönem hesaplanarak ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün depo için hesaplanan ecrimisil bedeli yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
17.03.2009 tarihinde satın alma yoluyla edindiği 3239 ada 5 parsel sayılı taşınmazın rızası dışında davalı Vakıf tarafından açık oto pazarı olarak işletildiğini, taşınmaz için herhangi bir kira bedele ödenmeyip zarara uğratıldığını, ecrimisil alacağını tespit ettirerek davalıya çektiği ihtarnameye rağmen bu bedelin kendisine ödenmediğini ileri sürerek 17.03.2009-17.04.2014 tarihleri arasındaki dönem için 201.292,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile tahsiline-
Hakimin tarafların iddia savunma ve istekleri ile bağlı olup ondan fazlasına ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği-
Gerek, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde cezai şartın tahsili istemiyle davacı tarafından daha önce açılan davada ve gerekse görülmekte olan davada, davacının uğradığı ileri sürülen zarar miktarının sözleşme süresinin sonu esas almak suretiyle hesaplanmış ve bu doğrultuda tazminat talebinde bulunulmuş olmasına; cezai şart istemine ilişkin önceki davada Yerel Mahkemece hüküm altına alınan tutarların fahiş görülmesi nedeniyle, mahkeme kararlarının Özel Dairece birden çok kez bozulmuş ve aynı yöndeki direnme kararı üzerine, Hukuk Genel Kurulunca da Özel Daire bozma gerekçesi benimsenmek suretiyle bozma kararı verilmiş bulunmasına; Yerel Mahkemenin, Hukuk Genel Kurulu kararına uyarak verdiği 20.4.2005 gün ve 2005/760-205 sayılı kararın, 9. Hukuk Dairesince 12.7.2005 gün ve 2005/19298-24821 sayılı ilamla onanmak suretiyle kesinleşmiş olmasına; bu durumda, davacının cezai şartı aşan bir zararı bulunmadığı-
9. HD. 14.06.2022 T. E: 6753 , K: 7744
Geçici mühlet kararı henüz dolmadan da ............... tarihinde borçlu şirket hakkında yeni bir ticari ve iktisadi bütünlük kararı verildiği, bu durumda dosyada mevcut tüm hacizler ticari ve iktisadi bütünlük kararı ile geçici mühlet içinde konan hacizler olup hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği- Davalı alacaklı tarafın ................. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ............. sayılı dosyasında ................ tarihli ek karar ile aynı konuda verilmiş bir karar varken yeniden karar verilemeyeceği iddialarının da yerinde olmadığı, dava ve şikayet konularının birbirinden farklı olduğu- Savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmüş ise de davalı alacaklı vekilinin duruşmalara katıldığı, savunma hakkının kısıtlanmadığı- HMK'nın 326. maddesi gereği haksız çıkan taraf olarak alacaklı aleyhine yargılama giderine ve tarifede öngörülen vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin mahkeme kararında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Miktar belirtilmeden, harçlandırılmadan ve ayrıca infaz kabiliyeti olmayan tahsil hükmü kurulmasının 6100 sayılı HMK hükümlerine aykırı olduğu, mahkemece yapılacak işin, davacıya miktar açıklattırılıp, harcı tamamlandıktan sonra belirlenecek miktar ve taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak hüküm kurulması ve 6100 sayılı HMK’nın 119 ve devamı maddelerine göre işlem yapılması olduğu-
8. HD. 24.01.2017 T. E: 2016/21624, K: 655-
Kiraya veren davacının açtığı ödenmeyen kira bedeli ile erken tahliyeden kaynaklanan makul kira bedeli ve hor kullanma nedeni ile meydana gelen hasarların eski hale getirme bedelinin tahsili istemi-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.