Takip konusu bono, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden mahkemece, itiraz eden gerçek kişi borçlu yönünden İİK'nun 170/a. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların rayiç değerlerinin (piyasa satış kıymetlerinin) mahkeme tarafından atanan yeminli bilirkişiler aracılığıyla tespiti gerekli olup, bilirkişilerce tespit edilecek gerçek veriler dikkate alınarak şirketin borca batıklık bilançosunun yeniden düzenlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, 6100 Sayılı HMK'nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 02.11.2021 T. E: 4348, K: 9550-
“….. tic ltd. şirketi” hakkında verilen…. tarihli tedbir ara kararının gerçek kişi olan takibin borçlusu …. yönünden sonuç doğurmayacağı; ayrıca iflasın ertelenmesi kurumunun, gerçek kişiler hakkında uygulanmayacağı-
İflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararı ile; bu tedbir kararından sonra borçlu aleyhine herhangi bir takip yapılamayacağı öngörülmüş olmasına rağmen, tedbir kararından sonra alacaklı tarafça başlatılan icra takibi yapılamayacağından, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Talimat icrasınca borçlu şirket hakkındaki haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup “borçlu şirket hakkında iflasın ertelenmesine karar verildiği”nin ileri sürülmesi üzerine, icra müdürlüğünce haciz işlemi yapılmadan geri dönülemeyeceği–
Davacı şirketler hakkında yapılmış ve yapılacak ( İİK.nun 206. maddesi birinci sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak üzere ) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna dayalı olanları da kapsar şekilde hangi sebebe dayanırsa dayansın icra takipleri ile ihtiyati haciz, haciz ve tedbir uygulamalarının ve İİK.nun 89/1 madde ihbarnamelerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğinden bahisle, mahkemece, tedbir kararından sonra açılan takibin "iptaline" değil; "durdurulmasına" karar verilmesi gerektiği-
İİK'nun 179/b-2. maddesi gereğince borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasında yasaya uymayan bir yönün olmadığı, ancak, aynı madde hükmüne göre, ipotekli taşınmazın satışı gerçekleştirilemez ve bu husus kamu düzeninden olup mahkemece taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi re'sen nazara alınmasının gerekli olduğu, bu durumda, iflas ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında İİK'nun 179/b maddesi gereğince, ipotek konusu taşınmazın satışı gerçekleştirilemeyeceğinden, bölge adliye mahkemesince, ihale tarihinde borçlu şirket hakkındaki tedbirin de devam ettiği sabit olduğundan alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken taşınmazın muhammen bedele eşit ihale edildiği gerekçesi ile hukuki yarar yokluğundan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.