Satışa konu bağımsız bölümün 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki" Kanuna göre Tapu sicilinde "6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapıdır" şerhi bulunan apartmanın yıkılıp yeniden yapıldıktan sonra 6306 s. K. gereğince riskli yapıdır şerhi bulunan bağımsız bölümün ilk satışı işlemi olduğu sabit olduğundan bahsedilen Kanunun 7/9. maddesi uyarınca davacıdan tapu harcı tahsiline ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından davacı itirazının kabulü gerektiği-
Arsa niteliğindeki taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilirken, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde ve benzer yüznölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerektiği- Davacı idare harçtan muaf olduğu halde, aleyhine harca hükmedilmesinin yanlış olduğu-
5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinde yer alan vergi (resim ve harç) muafiyetinin, 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Kamu düzenine aykırılık hallerinin re'sen gözetildiği, istinaf nedenleriyle sınırlı ve usulüne uygun olarak istinaf inceleme ve denetiminin yapıldığı; dosya içeriği, kararın dayandığı gerektirici sebepler ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle; talebin İİK 254. maddesi gereğince iflasın kapatılmasına ilişkin olup, iflasın tasfiyesine ilişkin işlemlerin yasal mevzuata uygun ve eksiksiz yapıldığı, karşılanmayan alacaklar için başvuru halinde borç ödemeden aciz vesikası düzenlendiği İİK'nun iflasın kaldırılmasına ilişkin İİK'nun 182. maddesinin somut uyuşmazlıkta uygulama olanağı olmayıp, talebin iflasın kapanmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, alacaklı Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı vekilinin temyiz sebeplerinin yerinde görülmediği-
Banka hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin davada, davacı tarafça davanın sadece A. Bank A.Ş'ye husumet yöneltilerek açılmış olup, yargılama sırasında TMSF vekili tarafından fer'i müdahil olmasına rağmen, TMSF'nin karar başlığında davalı olarak gösterilip, hükmedilen alacağın da davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmayıp, davalı banka ile TMSF'nin 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf bulunduğu-
SGK'nun harçtan muaf olduğu-
Tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların yasaya uygun olarak yapıldığı, uygulanan akdi ve temerrüt faiz oranlarının yasal çerçevede olduğunun anlaşıldığı raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu-
3561 sayılı Kanun uyarınca Hazine vekilinin mülkiyeti Hazine'ye ait olmayan dava konusu taşınmazda, Hazine'nin hak ve menfaatlerinin korunması yanında nerede ve kim oldukları tespit edilemeyen gerçek kişi maliklerin hak ve menfaatlerinin de korunması sonucunu doğuracak şekilde mahallin en büyük mal memurunun yönetim kayyımı atanması için açtığı davada yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu, başvurma harcıyla maktu peşin harç ödenmedikçe, davaya devam edilemeyeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.