Borçlu keşideci tarafından dava dışı lehtar lehine keşide edildikleri, çekler, adı geçen lehtarın cirosu ile bankaya ciro edilmiş ise de, bu cironun çizildiği, bundan sonra çeklerin muhatap bankaya ibraz edildikleri, takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almadığı ve dolayısıyla alacaklının her iki çek yönünden de yetkili hamil olmadığı anlaşıldığından, "alacaklının yetkili hamil olmadığı" gerekçesi ile İİK. mad. 170/a-2 gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takipte bulunan hamilin kötü niyetli olduğu ispat edilmediği sürece, takip borçlusunun keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında mevcut olan ilişkiye dayanan def’ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği—
Takip dayanağı çek, süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediğinden kambiyo senedi vasfını taşımadığı gibi, takip yapan alacaklının da takip yapmakta yetkili hamil olmaması nedeniyle, icra mahkemesince, itiraz eden borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Çekin bir takas odasına ibrazının, ”ödeme için ibraz” yerine geçeceği-
Bir çekin, ciro ve teslim yoluyla devredilebileceği; cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimsenin, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılması halinde yetkili hamil sayılacağı-
Ciro’da tarih bulunmaması halinde, «vadeden önce» yapılmış sayılacağı ve lehtara yapılan ödemelerin (kişisel def’ilerin) takip yapan iyiniyetli hamile ileri sürülemeyeceği—
Metninde (önyüzünde veya arkasında) «bedeli teminattır» (teminat senedidir) şeklinde açıklama bulunan senedin «bono» niteliğini kaybetmeyeceği—
Kambiyo hukuku bakımından üzeri çizilen veya iptal edilen cironun yok hükmünde olduğu, bu durumda, davalı alacaklı banka, 6102 sayılı TTK’nun 790. maddesi gereğince, dava ve takip konusu çekteki ciro silsilesine göre bu çekin yetkili hamili olmadığından, temlik eden davalı banka tarafından bu çeke dayalı takip yapılamayacağı, bu itibarla mahkemece davacının menfi tespit davasının bu gerekçeyle kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünün doğru olmadığı, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.