Uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerin, karşılıklılık şartından muaf tutulduğu- Uluslararası koruma çeşitlerinin "mülteci", "şartlı mülteci" ve "ikincil koruma" statüleri olarak tanımlandığı- Geçici koruma sağlananların teminat gösterme yükümlülüğünden ya da karşılıklılık şartından muaf olduklarına dair bir düzenleme olmadığı;o halde, geçici koruma sağlananlar, teminat gösterme yükümlülüğünden ve karşılıklılık şartından muaf olmadığı- Davacının "mülteci" statüsünde olmadığından davacıya "şartlı mülteci" veya "ikinci koruma" statüsünün verilip verilmediğinin araştırılması gerektiği-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemi-
4. HD. 14.06.2023 T. E: 2022/3555, K: 7980
İlgili kurumlarca tanzim edilen raporda kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, dosya kapsamında alınan ve mahkemece benimsenen aktüerya bilirkişisi tarafından tanzim edilen ek bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik zararının toplamının ...-TL olarak hesaplandığı, davalının %75 kusuruna isabet eden ...-TL geçici iş göremezlik zararından davalıların sorumlu olduğu, yine davalı şirketinin de zorunlu mali mesuliyet sigortacısı sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğu, davacı tarafça davalı ... şirketine başvuru yapıldığı nazara alınarak davalı ... şirketinin ... tarihinde temerrüde düşürüldüğü nazara alınarak davalı gerçek kişiler yönünden kaza tarihinden ve davalı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği- Davacı yanın yaralamalı trafik kazası neticesinde herhangi bir kalıcı maluliyetinin bulunmadığı, üç haftaya kadar geçici iş göremezliği sebebiyle davacının manevi zarara uğradığı ve davalı araç maliki/işleteni ve araç sürücüsünün yasal düzenlemeler gereğince davacı yanın manevi zararını gidermekle yükümlü olduğu, manevi tazminat miktarının belirlenmesi noktasında, olayın ağırlığı ve verdiği üzüntünün bir nebze olsun telafisi bakımından meydana gelen olayın oluş şekli, geçici iş göremezlik süresi, davacı yanın kusur oranı, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile manevi tazminata takdir edildiği-
Kendilerini vekille temsil ettiren davacılar yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanıksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen Hazine adına oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-Kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin davada, maktu vekalet ücreti tayini gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi davasında, dava değerinin 100.000 TL olduğunun kabulü ile davanın tamamen reddine karar verildiğinden, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi birinci bölümü gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine ilişkin davada; fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücretlerinde yapılacak takdiri indirim sonucu davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlara sebep olduğundan ve konuyla ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde de herhangi bir kurala yer verilmediğinden, indirim sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği; mahkemece bilirkişi tarafından belirlenip, davacı tarafça ıslah edilen alacaklardan daha fazla indirim yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Dava konusu mahcuzlardan açık artırma şartnamesinin 1. sırasında bulunan menkul haricindeki mahcuzların ticari işletme rehni kapsamına dahil mallar olduğu, bu sebeple; davanın kabulü ile ihale bedelinin alacaklıdan alınarak davacı 3. kişiye ödenmesine karar vermek gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, HMK 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlı olduğundan davalının TMK. mad. 994/1'e dayanarak savunma ( defi ) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açık bir talepte bulunmadığından mahkemece kendiliğinden hüküm kurulamayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.