Vekil ile sözleşme yapan kişi Medeni Kanunun 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olduğu ve vekil edeni bağlayacağı, vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağı, ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmamasının, Medeni Kanun'un 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmesi gerekeceği, söz konusu yasa maddesinin buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulmasının zorunlu olduğu, aksine düşüncenin kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olacağı, oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyetin korunmadığı, daima mahkum edildiği, nitekim uygulama ve bilimsel görüşlerin bu yönde geliştiği ve kararlılık kazandığı-
Davacıların ceza yargılaması sırasında aldıkları ödemenin ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat için olduğu hususunda yeniden değerlendirme yapılması istenmiş, yerel mahkeme ise yapılan ödemenin tamamının maddi tazminata mahsuben yapıldığını kabul ederek hesaplama yaptığı; oysa ki, yapılan ödeme ceza kararında da açıkça belirtildiği üzere maddi ve manevi tazminata karşılık yapılmış olup ne kadarının maddi ne kadarının manevi tazminata karşılık yapıldığı anlaşılmadığından yapılan ödemenin yarısının maddi tazminata diğer yarısının da manevi tazminata karşılık yapıldığının kabulü gerektiği- Manevi tazminat, olaydan duyulan elem, üzüntü ve acının karşılığı olup, niteliği itibariyle bölünemez ve sonradan artırılamaz olmasına ve davacılar ceza yargılaması sırasında verilen karar ile manevi zararlarının karşılanmış olmasına göre davacılar yönünden anılan davacıların manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiği-
Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü’nü temsilen duruşmaya katılan Hazine vekili yararına vekalet ücreti taktir edildiğine göre ve asli müdahale söz konusu olmadığından feri müdahil lehine vekalet ücreti taktir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
8. HD. 04.02.2019 T. E: 2018/2959, K: 951-
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemi-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde; davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde diğer nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı, ehliyetsizlik iddiasının öncelikle inceleneceği, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanacağı ve varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek miras bırakanın akit tarihinde ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınmasının gerekeceği-
Ölüm nedeniyle manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.