8. HD. 16.06.2016 T. E: 2015/23645, K: 10600-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu- Söz konusu muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği- Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmekte olduğu- Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanununun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237.) ve Tapu Kanununun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesinde, "davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı"nın düzenlendiği, bu durumda, dava, Tüketici Mahkemesi sıfatı ile karara bağlandığı için Tarife uyarınca 750 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Dosyadan yapılan hacizler İİK'nun 105.madde kapsamında olup anılan yasanın 105. maddesi gereğince aciz belgesi niteliğinde olduğundan bu takiple ilgili olarak davanın esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davanın borçlu hakkında kesinleşmiş takip bulunmadığı, dolayısı ile davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat istekleri-
Tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa kararın daha sonra yazılan gerekçeli karara uygun olması gerekeceği, kısa kararla çelişkili olarak gerekçeli karar yazılmasının hatalı olduğu-
Davalılar, dava konusu taşınmazların ihalesinin iptal edilmesinde bir kusurlarının bulunmadığını, davacı kuruma ödedikleri bedelin kendilerine iade edildikten sonra tapu kayıtlarının iptal ve tesciline karar verilebileceğini savunduklarından bu beyanın davaya karşı çıkmak olarak yorumlanamayacağı hal böyle olunca; mahkemece, harç ve yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmaması gerekeceği-
Özel Dairenin HMK’nın 46. maddesine dayalı olarak açılan davada maddede sayılan sebeplerin hiçbirisinin gerçekleşmediği gerekçesiyle verdiği red kararının davanın esastan reddine yönelik bir karar olduğu, bu durumda Özel Daire tarafından red sebebiyle davacı aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekirken davacının disiplin para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Davacının dava değerini teminat mektuplarında belirtilen teminatların bedeli olan .......TL olarak belirtmiş ve mahkemeye başvuru esnasında da peşin harcını bu değer üzerinden belirlenen miktara göre yatırdığı, bu durumda Özel Daire tarafından hüküm verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin esas alınarak davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.