Mal rejiminin tasfiyesi davasında, dava değerinin 100.000 TL olduğunun kabulü ile davanın tamamen reddine karar verildiğinden, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi birinci bölümü gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
İlke olarak taraflar arasında bir anlaşmazlığı hükme bağlayan ilamlara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz ise de, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğinden, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı mahkemece yapılmış olduğundan alacaklısından mal kaçırma amacında olan borçlu bu yolla amacına uygun olarak bir mahkeme kararı elde edebileceğinden, tasarrufun tarafları karı koca olduğundan, boşanma protokolü ile borçlu koca tarafından karısına anlaşmalı boşanma sonucu düzenlenen boşanma protokolü gereğince boşanan eşe devredilen taşınmazlar hakkında iptal davası açılabileceği-
11. HD. 08.05.2014 T. E: 2013/1342, K: 8764-
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmadığı, TMK. 166/3 gereğince boşanmalarına karar verilse de davacının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi davadan açıkça feragat etmedikçe anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK. 166/1-2) olarak görülmesi gerektiği-
Hakimin, taraflarca düzenlenen protokolde yer alan kişisel ilişkiye dair res'en yaptığı düzenleme konusunda tarafların beyanını almadığından anlaşmalı boşanmaya karar veremeyeceği-
Şikayetçinin sıra cetvelinde sıraya yönelik itirazlarının İİK'nın 101 ve 206, IV-C maddeleri kapsamında değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 142 /son maddesi uyarınca dar yetkili olan icra hukuk mahkemesinin şikayet olunanın, şikayetçinin alacağının esası ile ilgili savunma olarak ileri sürdüğü hususları tartışamayacağı, bu hususların dava yoluyla alacaklılar tarafından ayrıca genel mahkemelerde ileri sürülmesi gerektiği-
Boşanmanın eki niteliğindeki istekler konusunda anlaşma sağlanmadan anlaşmalı boşanma kararı verilemeyeceği-
Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması halinde, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı, bir yıllık yasal sürenin dolmadığı, davalı taraf 2. celsedeki sözlü beyanında davayı kabul etmiş olduğunu beyan etse de boşanmanın mali sonuçları hakkında taraflarca kabul edilen bir düzenleme olmadığı, mahkemece TMK 166/III 'e göre değil, TMK 166/II'ye göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
TMK.’nun 166/3 maddesi uyarınca tarafların üzerinde anlaştıkları protokole aykırı şekilde kişisel ilişki tesisi halinde hükmün bozulması gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.