İflas takibinin devamı niteliğinde olduğu için, iflas davalarının, konkordato mühleti içinde duracağı-
İİK'nun 298. maddesine göre gösterilmesi gereken teminatın gösterilmemiş olması halinde mahkemece 'teminat koşulu gerçekleşmeyen konkordatonun tasdiki talebinin reddine' karar verilmesi gerekeceği–
Konkordatonun tasdiki talebinin ilan edilmesi gerekeceği-
İİK. 235/I'deki dava açma süresinin, en son ilan tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği (Eğer; İİK. 166/II'de öngörülen gazetelerde ilan yapılmamışsa, süre söz konusu olmadan, davanın her zaman açılabileceği)–
Kollektif şirketin akdettiği konkordatodan, -onun kefili durumunda bulunan- ortaklarının da yararlanacağı-
Borçlunun mühletten önce doğan borçlarını, mahkemece tasdik edilen konkordato projesinde öngörülen ödeme planı çerçevesinde ödemek imkânına kavuşacağı, bu itibarla konkordatonun, borcun yenilenmesini gerektirmemekte, ancak ödeme şekil ve şartlarında önemli değişiklikler meydana getireceği, bu değişikliğin şeklini ve içeriğini, asliye ticaret mahkemesince tasdik edilerek kesinleşen konkordato ödeme projesinin belirleyeceği, bu açıklamalara göre borçlunun, mühletten önce doğan borçları için artık takip edilmemekte ve borçlarını ödeme konusunda fevkalâde elverişli bir hukuki statüye kavuşacağı, bu bağlamda belirtmek gerekir ki, mühletten sonraki dönemde komiserin onayı olmadan borçlunun üstlendiği borçların da konkordatoya tâbi olacağı-
İflasın kapanması taleplerinin, ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer aldığı- Talep tarihinde ihtisas mahkemeleri yürürlükte olduğu anlaşılmakla ve iflas kararının daha önceden başka bir mahkemece verilmiş olması, iflasın kapanmasında ihtisas mahkemeleri dışında bir başka mahkemenin görevli olacağı anlamı taşımayacağından, mahkemece, görev ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiş olmasında bir yanlışlık görülmediği-
Uyuşmazlık, konkordatonun feshi istemine ilişkindir...
"Feragat nedeniyle konkordatonun onanması isteminin reddi" halinde, borçlunun mallarına mahkemece re'sen ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekeceği– "Davayı geri alma" üzerine İİK.nun 301. maddesini uygulama olanağı bulunmamakta ise de, konkordato hukuku yönünden davanın esastan reddi ile feragat suretiyle reddinin ayrı hukuki sonuçlar doğurduğunu kabul etmenin; iyiniyetli borçlu ile tanınan konkordato hükümlerinin amaç dışı ve alacaklılar aleyhine kullanılmasına neden olacağı-
Esnaf faaliyetlerini yürüten kişinin, 6098 sayılı TBK’nun 40. vd. maddeleri uyarınca, kendisine temsilci tayini mümkün ise de temsilcinin, kambiyo taahhüdünde bulunmasının aynı kanunun 504/3. maddesi uyarınca, vekâlette, özel olarak yetkili kılınmasına bağlı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.