Söz konusu çekte muhatap bankanın bulunduğu yer Eskişehir, keşide yeri ise Bursa olup, diğer çek borçluların yerleşim yeri ise Ankara olduğundan hakkında ihtiyati haciz kararı verilen muteriz şirketin, tarafı olmadığı bir faktoring sözleşmesindeki yetki kaydı ile bağlı olmasını gerektiren hukuki esaslar açıklanmadan yetki itirazının reddine karar verilemeyeceği-
11. HD. 20.02.2013 T. E: 1194, K: 3009-
İhtiyati hacze itiraz edenler vekilinin, bonoların hisse devir sözleşmesi uyarınca düzenlendiği ve ipotekle teminat altına alındığı, lehtarların ortağı oldukları şirkete bonoları ciro ederek kötüniyetli davrandıkları, protokol gereği bonolarla ilgili bildirimde bulunulmaması nedeniyle alacağın muaccel olmadığı, lehtarı … olan senetlerin bankaya ciro edildikten sonra tekrar …’a teslim edilmiş olması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğu, bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği, bonolarda ciro yasağı olduğu, birden fazla düzenleme tarihi bulunduğu itirazlarının İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmadığı-
İcra müdürünün ihtiyati haczin infazı ile ilgili işlemlerine yönelik şikayetleri inceleme görevinin icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu–
İhtiyati haciz kararına itiraza ilişkin davada, borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü takip konusu çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket temsilcisine ait olmayıp sahte olduğu iddiasının İİK'nın 265. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı gibi açılacak menfi tespit davasında ileri sürülecek sebeplerden olup ihtiyati haciz konusunda davanın açıldığı mahkemece de karar verilebileceğinden yerinde görülmeyen itirazın reddine ilişkin kararın onanması gerekeceği -
Taraflar arasındaki sözleşme HMK.'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış ise de ihtiyati haciz kararı bu kanunun yürürlüğünden sonra verilmiş olup, anılan kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörüldüğünden (HMK. mad. 448), tacir olan taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca, ihtiyati haciz konusunda da sadece kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olduğu (HMK. mad. 17)-
Borçlu gerçek kişilerin şirket ortağı olmaları bir başına tacir olmayı gerektirmediğinden ve talepte bulunulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK 17. maddesi gereğince ancak tacirler veya kamu tüzel kişileri yetki sözleşmesi yapabileceklerinden; bonodaki yetki şartına itibar edilemeyeceği-Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan ve bu alacaklar için 6098 sayılı TBK'nın 89/1. (818 sayılı BK'nın 73/1) hükmü uygulanamayacağından, kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı-
İİK'in 281/2. maddesinde, tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeye göre hakimin iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceğinin hüküm altına alınmış olduğu; İİK'nın 257 ve izleyen maddelerindeki genel ihtiyati haciz kurallarından farklı olarak burada teminat alınması da zorunlu olmadığı; teminat alınıp alınmayacağını da mahkemenin takdir edeceği; şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği-
İhtiyati haciz istemine konu edilen bononun teminat fonksiyonunun bulunup bulunmadığı hususu yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece, yaklaşık ispat kurallarının egemen olduğu ihtiyati haciz istemi kapsamında, protokol hükümleri değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilemeyeceğinden, mahkemece, "itirazın kabulüne" karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.