İhtiyati haciz kararına itiraza ilişkin uyuşmazlığın, Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği ve İcra İflas Kanununun 265/3-4 maddelerine göre Değişik İşler ve İstinabe Defterine kaydedilen ihtiyati haciz dosyası üzerinden incelenmesi ve karara bağlanması gerekirken, uyuşmazlığın esas defterine kayıt ile çözümlenmesinin doğru görülmediği- Karar başlığında ihtiyati haciz kararına itiraz edenin davacı, ihtiyati haciz isteyenin davalı olarak gösterilmesi, ihtiyati haciz kararına itirazın incelenmesi esas dava niteliğinde bulunmadığı halde "davanın reddine" dair hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
İhtiyati haciz istemlerinde görevli mahkemenin belirlenmesinde HMK'nın göreve ilişkin kurallarına göre sonuca varılacağı, alacaklı banka ile yapılan genel kredi sözleşmesine dayalı talebe niteliği itibariyle mutlak ticari davalardan olduğundan asliye ticaret mahkemesince, asliye ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesince bakılacağı-
Mahkemenin yetkisiz olduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılması talebinin İİK'nın 265'inci maddesi çerçevesinde incelenmesi gerekeceği-
İhtiyati hacze itirazı inceleyen mahkemenin icra dairesinin yetkisi hakkında karar veremeyeceği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte yetki itirazının doğrudan icra mahkemesine yapılması gerektiği (İİK. mad. 169)-
Borçlu tarafından ‘ihtiyati haciz kararına dayanak teşkil eden senedin/çekin teminat amacıyla verildiği’ iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması halinde –alacağın muaccel olması koşulu gerçeklememiş olacağından- mahkemece ‘ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği–
Davacının talebi temlik alınan alacağa dayalı olduğundan, öncelikle temlik tarihi itibariyle davalının dava dışı temlik eden kişiye bir borcunun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği- İktisadi bütünlük kavramından hareketle temlik edenin ya da temlik alan davacı şirketin talimatı olmadan, dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemelerin temlik edenin davalı nezdinde oluşan alacağı için yapıldığının kabulünün hatalı olduğu- İİK. mad. 257 uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, alacağın muhtemel varlığına kanaat getirilmesi yeterli ise de, alacaklının bu kanaati oluşturacak bilgi ve belgeleri talebine eklemesi gerektiği-
İhtiyati haciz isteminin kabulü halinde, borçlunun veya üçüncü kişilerin itirazı üzerine verilecek karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği ve Yargıtayın temyiz talebi üzerine verdiği kararın kesin olup bozma kararına karşı mahkemece direnilemeyeceği–
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın muaccel olabilmesi için, hesabın kat edildiğine dair ihtarın asıl borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olması gerekeceği–
İpotekle temin edilmiş alacak için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, bankanın alacağın tahsili için öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.