İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemi-
Rehin açığı belgesine dayanarak iptal davası açılamayacağı–
Ticari kredi sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin davada, "(ipotek sözleşmesi içinde yapılan borcun üstlenilmesi taahhüdü, ipotek sözleşmesinin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olduğundan genel işlem koşulu niteliğinde olduğu) ipotek senedinin 3. maddesinin TBK m. 21/2'ye aykırı olduğu, dava konusu borçtan sorumlu olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, taraflar arasında akdedilen ve davalıların kefili olduğu dava konusu kredi sözleşmelerinin tarihleri itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu henüz yürürlüğe girmediğinden ve 6098 sayılı Kanun'un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı- Davacı taraftan ıslah sonucu talep edilen alacak miktarı ile temerrüt faizini ne şekilde hesapladığı konusunda açıklama istenilerek davacı tarafından yapılan hesap yöntemi ile dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporlarının hesap yöntemi karşılaştırılarak alacak miktarının tespiti için yeni bir heyetten kontrol ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği- 
Taşınmaz maliki üçüncü kişinin -alacaklıya karşı- sorumluluğunun, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile taşınmazın satılması ile sona ereceği, aldığı “rehin açığı belgesi”ne dayanarak, alacaklının taşınmaz maliki hakkında takipte bulunamayacağı-
Tasarrufun iptali davasında, uygulamada özellikle kambiyo senedine dayalı icra takiplerinde, alacağını borçlusundan tahsil edememiş alacaklılar tarafından açılan tasarrufun iptali davalarında, icra takibi bonoya dayanıyorsa -kural olarak- borcun bononun tanzim tarihinde, çeke dayanıyorsa çekin 'keşide tarihinde' değil, çekin bankaya/takas odasına ibraz edildiği tarihte doğmuş olduğunun kabul edildiği-
Uyuşmazlık; somut olayda alacaklı tarafından borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı icra takibine ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklanması karşısında 2004 sayılı Kanun’un 45 ve 167 nci maddeleri uyarınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibinin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinden vazgeçilerek (dönülerek), haciz veya iflas yollarından birine dayalı olarak takip yapılamayacağı-
Kesin veya geçici aciz belgesi bulunmadığından bahisle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmişse de, takip dosyasından haczedilen 435 adet yem çuvalının diğer hacizde yerinde bulunamadığının tespit edildiği, keza, davacı alacaklı vekilince temyiz dilekçesi ekinde sunulan haciz tutanağında da borçluya ait adreslerde yapılan hacizlerde haczi kabil mal bulunamadığının saptandığı görüldüğünden, bu belgenin İİK. mad. 105/2 kapsamında düzenle­nen "geçici aciz vesikası" hükmünde olduğunun ve İİK. mad. 277 uyarınca alacaklıya iptal davasını açma hakkını verdiğinin kabulü gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.