Adli tıp kurumu raporunun içeriği itibariyle dosyada daha önceden aldırılan raporlar arasındaki çelişkiyi gidermediği görülmekle mahkemece farklı bir kurumdan konusunda uzman kişilerin yer aldığı heyet raporu aldırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği -
Kapalı fatura kural olarak ödemeye karine teşkil eder. Davacı taraf bilirkişi raporuna yönelik itirazlarında bu hususun da incelenmesini talep ettiğinden, mahkemece davacının ödeme iddiası yönünden kapalı faturaların diğer delilerle birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
6102 sayılı TTK.nun 793/1. maddesi uyarınca ibrazdan ya da ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir cironun, ancak alacağın temliki sonuçlarını doğuracağı-
İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği- Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı-
Dava takibe konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğundan, senedin lehtarı olan davalıya karşı da husumetin yöneltilebileceği-
İşyeri işler halde sigortalılarla birlikte yeni işverene geçtiğinden, eski işverenin Kurum’a olan sigorta pirimi ile gecikme zammı ve faiz borçları için yeni işverenin de müteselsilen sorumlu olacağı-
İmzaya itiraz davasının kabulüne ilişkin karar onanıp kesinleştiğinde, davacı şirket yönünden icra takibi de iptal olacağından üçüncü kişi sıfatı ile istihkak davası açması mümkün olup işin esasına girilerek toplanan delillere göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, davacının davalı kooperatife hiçbir borcu kalmadığı gerekçesiyle açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin ve dava açılmasına sebebiyet verdiği için davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu-
Davalının icra takibinde kötüniyetli olduğu kabul edilemeyeceğinden davacı yararına tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin ifası için herhangi bir dava açmadığı, tam aksine davalı tarafın açtığı dava sonucunda hisse devir sözleşmesinin uygulanmasının hükmen sağlandığı, hisselerin davacı adına tescil edildiği, davalının alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.