Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında davalı konumundaki alacaklı itirazını def'i yolu ile ileri sürmediğine göre söz konusu davanın zamanaşımını kesemeyeceği-
İİK. mad. 167 uyarınca, alacaklının, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, hem kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile beraber ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapmasında bir engel bulunmadığı- Davacı borçlunun borçlu olmadığı miktarın dava tarihleri itibariyle tespit edileceği- Bilirkişiden rapor alınarak öncelikle alacaklının başlattığı icra takiplerinin tarihi itibariyle alacak belirlendikten sonra dava tarihine kadar yapılan ödemeler öncelikle faize mahsup edilerek dava tarihi itibariyle alacak belirlendikten sonra borçlu olunmayan miktar yönünden menfi tespite karar verilmesi gerektiği-
Kiracılığın tespiti, menfi tespit ve paraya çevrilen teminat mektubu bedelinin istirdatı istemi-
Takip borçlusu tarafından alacaklı aleyhine açılan icra takibinin iptali davası ve menfi tespit davasının, istihkak davasında bekletici mesele yapılarak, davaların kesinleşmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senedi niteliğinde olan çekin, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade edip, bedelsizlik iddiası keşideci davacı ve lehtar davalı arasındaki temel ilişkide şahsi defi olup davanın tarafları dışındaki iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden ödeme aracı olan çekin tedavül kabiliyetini ortadan kaldıracak ve davanın tarafları dışında üçüncü kişileri bağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı da verilemeyeceği, davaya konu çek hakkında üçüncü kişileri de bağlayacak şekilde ödemeden men ihtiyati tedbir talebinin yasal şartlarının bu sebeplerle oluşmadığı, temel ilişkinin tarafları yönünden; davacının, bu çekler karşılığında mal verilmediğini ve çeklerin davalı nezdinde bedelsiz kaldığını ispat etmesi gerektiği, dosyanın mevcut kapsamı itibariyle bu konuda yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden, tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İcra takibine konu olan çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit talebi ile ilgili hazırlık soruşturmasında alınan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemeyeceği; davaya konu çekin keşide tarihindeki şirketi temsile yetkili kişinin keşide tarihinden önceki tarihli imza örnekleri getirtilip huzurda imza örnekleri de alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası-
Dava dışı şirket müdürü şirket kararı ile (5) yıllığına şirket müdürü olarak seçilmiş ve bu husus Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, takibe konu senedin tanzim tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiği ve bu nedenle de davacı şirketin sorumlu olmayacağı ileri sürülmüşse de davacı şirket tarafından adı geçen kişinin daha sonra yeniden müdür olarak seçildiğinden, davacı şirketin dava konusu senet nedeniyle borçlu olmadığı yolundaki iddianın dürüstlük kuralına aykırı olduğu- Kambiyo senetlerinin ticari defterlere kaydedilmesi zorunluluğu bulunmadığından defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucuna göre taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmayacağı-
Çek bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla verildiğinden ve B.K. 182/2. Maddesi gereğince aslolan peşin satış olup, peşin satışta mal ve semenin aynı anda verildiğine ilişkin yasal karine mevcut olduğundan, bu karinenin aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiği- İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit ve istirdat davalarının, davalının ikametgahı ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceği-
Davacının dava konusu senet nedeniyle imzaya itirazla icra hukuk mahkemesine açtığı davada 13.01.2009 tarihli dilekçesi ile borcu ve imzayı kabul ettiğine dair beyanda bulunduğu, bu beyanı karşısında takip konusu borcu üstlenip, kabul ettiğinin değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle de artık diğer iddialarının sonuca etkisi olmayacağı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.