İkinci haciz ihbarnamesinin usulüne uygun düzenlenmemesi nedeniyle itirazın geçerli kabul edilmesine ilişkin üçüncü kişi tarafından yapılan şikayetin süresiz yapılabileceği- İcra müdürlüğünün numarasının hatalı yazdığı ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğu ve bu haciz ihbarnamesinin tebliği ile itiraz süresinin başlamayacağı ve bu durumda üçüncü kişinin ikinci haciz ihbarnamesine itirazının süresinde olduğu- İkinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesine rağmen, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması ve aleyhinde haciz istenmesinin de mümkün olmadığı-
Davacı tarafın “takibe konu senedin meydana gelen trafik kazasının zararlarına karşılık verildiği ve zararın da sigorta şirketince karşılandığı”na dair iddialarını, yazılı ve kesin delille ispatlaması gerekeceği-
İİK. md. 72 'ye göre borçlunun icra takibi kesinleştikten sonra borcunun bulunmadığının ispatında hukuki yararı olması ve bu nedenle menfi tespit davası açabileceği-
Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davası-
Menfi tespit davası-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
Hem ceza yargılaması hem de menfi tespit davasındaki savunmasında davalı taraf senet metnini talil etmemiş olduğu gibi aleyhine sonuç doğuracak bir beyanda da bulunmadığından, ceza davasında alınan tanık ve davalı ifadeleri yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilip yorumlanamayacağı-
Menfi tespit davasında, taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayanmakta olup bu gibi hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların İş Mahkemelerinde görülmesi gerekeceği-
TTK’ nun 5.maddesi uyarınca iş bölümü sebebi ile gönderme kararları kesin nitelikte ise de gönderme kararının niteliğine uygun düşmeyen vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmayacağı-
“Dava ve takip konusu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığı”nın Adli Tıp Kurumunun raporu ile tespit edildiğinden, davanın ve birleştirilmesine karar verilen davaların “ayrı ayrı kabulüne karar verilmesi” gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.