Taraflar arasında imzalanan KOBİ destek kredisi sözleşmesine istinaden açılan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin davada, genel hükümlerin uygulanacağından, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, bu nedenle mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Çekin ticari kayıtlarda yer almamış olmasının, çek hamilinin alacaklı olmadığını göstermeyeceği, çek bir ödeme aracı olup aksi iddianın usulüne uygun yazılı delillerle ispatlanması gerekeceği-
Dava konusu olan senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, üzerinde tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine dair açıklamanın bulunmadığı, davalının lehtardan ciro yoluyla senedi aldığının anlaşıldığı, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 687. maddesi uyarınca, davalınn senedi iktisabında kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığına göre bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekeceği-
Kambiyo hukuku bakımından üzeri çizilen veya iptal edilen cironun yok hükmünde olduğu, bu durumda, davalı alacaklı banka, 6102 sayılı TTK’nun 790. maddesi gereğince, dava ve takip konusu çekteki ciro silsilesine göre bu çekin yetkili hamili olmadığından, temlik eden davalı banka tarafından bu çeke dayalı takip yapılamayacağı, bu itibarla mahkemece davacının menfi tespit davasının bu gerekçeyle kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünün doğru olmadığı, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davası-
Asıl ve birleşen davanın ticari alım-satıma ve çeke dayanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, mahkemece davaların birbirinden bağımsız olması anlamına gelen ''davaların istiklali prensibi'' uyarınca asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılıp, hüküm kurmak gerekirken mahkemece asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamasının, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de her dava için ayrı ayrı belirlenmemesinin doğru olmadığı-
Davacının İ.İ.K. 89. Maddesine göre borçlu olmadığını ileri sürdüğü ve haciz tehdidi altında yargılama sırasında protokol imzaladığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü gerektiği-
8. HD. 15.05.2019 T. E: 2017/14424, K: 5099-
Müzayaka halinde bulunan bankanın bu halinden faydalanmak girişiminde bulunan davacı tutumu, M.K’nun 2 ve BK’nun 19 maddelerine de aykırılık teşkil ettiğinden “itirazın iptali” davasının reddi gerekeceği-
Davacının keşideci lehine aval veren sıfatını taşıması halinde, davacının aynı zamanda çek sahibinin vekili olmasının, dava konusu çekteki aval sıfatını kaldırmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.