Taraflar arasındaki ihtiyati hacze konu uyuşmazlık ile ilgili olarak icra takibi yapıldığı ve vaki itiraz üzerine, henüz ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmeden önce 29.12.2011 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı dosya içeriğinden anlaşıldığından ihtiyati hacze itirazın, alacağın esasını inceleyen mahkemece incelenmesi gerektiği-
Takibin, dolayısıyla haczin geçersiz olduğu kesin hükümle belirlenirse istihkak davası konusuz kalacağı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderlerinin ve alacak miktarı ile hacizli malların değerinden hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesinin gerekeceği-
Davanın, icra takibine konu bonodan kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu- Davacıların bononun bedelsiz ve teminat olarak verildiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiği-. Bu nedenle mahkemece davalı alacaklı tarafından kabul edilen 30.000,00 TL ödeme dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-Ancak davacılar tarafından yapılan 30.000,00 TL’lik ödemenin takipten önce olması nedeniyle İİK 72/5 maddesi hükmü uyarınca ödeme yapılan 30.000,00 TL üzerinden davacılar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının sulama yaparak elektrik borcunun doğmasına sebebiyet verdiği ve bu borçtan sorumlu olduğu hususunun kendi kabulünde olduğu, bu borç karşılığı bir miktar para ve senet verdiğinin sabit olduğu, bu kapsamda davalı kooperatifin dava dışı şirketle yapılandırma konusunda müracaat edip etmemesi ödeme yapıp yapmamasının ilk etapta davacının borcun ödenmesine engel olmadığı, bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu senedin boş olarak verildiği ve daha sonra doldurulduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, avalist ve keşideci sıfatını taşıyan davacıların geçerli imzasını taşıyan senedin daha sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, senedin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı gereği yazılı delille kanıtlanması gerekeceği, mahkemece bu ilke gözardı edilerek ispat yükünün tayininde hata yapılıp davalıya icapsız yere yemin teklifi hatırlatılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Tüm dosya kapsamı ile banka kayıtlarını yerinde inceleyen, içinde elektronik bankacılık işlemlerinden anlayan bir uzmanın da bulunduğu heyetten, gerektiğinde Ankara veya İstanbul mahkemeleri aracılığı ile gerekçeli, ayrıntılı bilirkişi raporu alınıp, sözleşme hükümleri de tartışılarak varılacak uygun çerçevesinde davacı üye işyerinin açtığı menfi tespit davasında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı şirkete kayyum atanmış olmasının, daha önce şirket yetkililerince verilmiş olan vekaletnameyi kayyum tarafından azledilmedikçe kendiliğinden geçersiz hale getirmeyeceği-
Menfi tespit istemine ilişkin davada, köy/mesken ve tarımsal sulama nedeniyle davalının abonesi olan davacının aboneliklerinde davacının kaçak kullanımı olup olmadığının belirlenebilmesi için tutanak öncesi dönemlerdeki tükettiği miktarla tutanak sonrası tükettiği miktarlar karşılaştırılmalı, tutanak öncesi tüketim miktarlarında bariz bir azalma var ise sayaç raporları ile birlikte değerlendirilerek davacının kaçak elektrik kullandığının kabul edilmesi gerekeceği-
Davacının çeklerin kendisinden tefecilik suretiyle alındığını iddia ettiği Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında sözkonusu tefecilik suçuna konu edilen çeklerin, işbu dosya konusu çeklerle aynı olmadığı, bu nedenle ceza dosyasının bekletici mesele yapılmadığı, çeklerin tefecilik suretiyle kendisinden alındığının ispat yükünün davacıda olduğu, davacının iddiasını ispat edecek yazılı bir delil sunmadığı, yemin deliline de dayanmadığı, davanın ispatlanamadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.