Ceza davası kararlarının kesinleşmesinin bekletici sorun ( HMK. md. 165/2) yapılıp; tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
5677 sayılı Bazı Suç Ve Cezaların Affı Hakkındaki Yasanın 5. maddenin 1. paragrafının 2. fıkrası, genel af niteliğinde olmayıp, hükmedilmiş ve edilecek cezaların kısmen veya tamamen indirilmesi ile sınırlanmış özel af niteliğinde olup; hususi af müessesesinin menşei böyle değildir; umumi afta esas çekirdeği teşkil eden hatlar menfaati içtimaiye, amme menfaati olduğu halde, hususi afta mesele tamamiyle berakis bulunduğu-
Tasarrufun iptali davası-
Tavzih yoluna başvurabilmek için hükmün kesinleşmesini beklemeye gerek olmadığı, kesinleşmemiş olan kararlar hakkında da hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar tavzih istenebileceği; fakat tavzih talebinde bulunulmakla temyiz süresi durdurulamayacağı, ilamın icraya konmasından sonra da, ilam tamamen icra edilinceye kadar hükmün tavzihinin istenilmesi mümkün olduğu - İcra Müdürünün hükmü yorumlamak (tavzih etmek) yetkisinin olmadığı, ancak o hükmü vermiş olan mahkemece tavzih edilebileceği - Hakimin tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu hükmüne ekleyemeyeceği - Tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hükmün sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davası-
Yargılamanın yenilenmesini isteyenin ileri sürdüğü nedenlerin yargılamadan sonra ortaya çıkmadığı, istemcinin dayandığı ceza dosyasındaki raporun banka müfettişince hazırlanan özel rapor olduğu, anılan dosyada ihraç edilen ortağın sanık veya şikayetçi olarak yer almadığı ve istemin 3 aylık yasal süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhalenin feshi şikayetinin reddine dair karara karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebi- Süresinde istinaf (süre tutum) dilekçesi verildiği halde ve incelenen ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı da tespit edildiğine göre, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece duruşma açılarak davalıya duruşma gününü bildirir dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra öncelikle yargılamanın iadesi davasının mesmu olup olmadığına karar verilmesi, mesmu olduğu yönünde karar vermesi halinde yeniden yargılama yaparak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Taahhüt tutanağından, borçlunun hangi miktar için ödeme taahhüdünde bulunduğunun ve alacaklının da hangi miktar için kabulde bulunduğunun açık bir şekilde anlaşılması halinde, taahhüdü ihlal suçunun oluşmuş olacağı-
Dava, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen hüküm nedeniyle HMK 375 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın iadesi talebine ilişkin olup, yargılamanın iadesi talebi önceki davadan (yargılanmanın yenilenmesine konu davadan) bağımsız, yeni bir dava olduğundan, önceki karara karşı eski kanun (HUMK) hükümleri uyarınca temyiz kanun yoluna başvurulmuş olmasının, yargılanmanın yenilenmesi sonucunda verilecek hükmün de temyiz kanun yoluna tabi olduğunu gerektirmeyeceği, yeni kanun döneminde verilmiş olan yargılanmanın yenilenmesine ilişkin hükmün istinafa tabi olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.