3. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/17300, K: 2732-
1.1.2002 tarihinden önce yani mal ayrılığı döneminde edinilen mallara ilişkin uyuşmazlığın BK’na göre çözümlenmesi gerekeceği-
Ayrı yaşamda haklı olan eşin diğerinden tedbir nafakası talebinde bulunabileceği, tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği karı-kocanın birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, nafaka takdirinde, tarafların ekonomik durumları tam ve sağlıklı araştırılıp, gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına ve TMK 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar nafakaya hükmedilmesinin gerekeceği-
Mahkemece takip kesinleştikten sonra, borçlunun ölüm tarihinden önce haciz konulduğundan alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlunun maaş ve ücreti üzerine daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde 1. sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin ¼’ünden az olmamak üzere tespit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekeceği –birikmiş nafaka alacağının, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra, sırası geldiğinde işlem göreceği-
Borçlunun Bağkur'dan almakta olduğu emekli maaşına, borçlunun muvafakati olmaksızın haciz konulduğu dikkate alındığında, 5838 Sayılı Yasa'nın 32/2-b maddesi ile değişik 5510 Sayılı Kanun'un 93.maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun tekrar çalışmaya başlaması üzerine şikayetçinin, borçlunun çalışmaya başladığı hastanedeki maaş ve döner sermaye alacağına koydurduğu haciz yeni bir haciz olup, emekli maaşı haczinin devamı niteliğinde olmadığından, şikayetçi üçüncü kişinin, daha önceki bir tarihte konulan haczinin ikinci sıraya alınması talebinin hukuksal bir dayanağı olmadığı gibi, haczin önceliği veya iştirakinin de tartışma konusu yapılamayacağı-
Şikayetçi 3. kişinin icra müdürlüğüne başvurusu haciz konulan emekli maaşının kendisine ait olduğu iddiasına dayalı olup, HMK.'nun 33. maddesi gereğince, başvurunun hukuki tavsifi hakime ait olup, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun istihkak davası niteliğinde olduğu-
Murisin emekli sandığından aldığı emekli maaşının davacı olan eş ve çocuğa yasal pay oranlarına göre intikal edeceği- Emekli olarak pasif döneme girdiği anlaşılan destek için pasif dönem zararına esas alınacak ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, asgari geçim indirimi uygulanmamış asgari ücret olması gerektiği- Davalı tarafın, davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarının tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın <<kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine>> göre yaptığı özel giderlerden sorumlu olmadığı-
Haczedilmezlik şikayetine konu olan maaş, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulmuş zorunlu olmayan yardımlaşma sandığından alındığına göre ve dolayısıyla bu vakıf 506 Sayılı Yasa'nın geçici 20. maddesi kapsamında olmadığına göre haczin kaldırılmasına yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.